11 Mart 2010 Perşembe

10- YILDIZTEPE'DE DÜŞÜNDÜKLERİM...


Ahmet AVCI
23 ARALIK 2009
MENEMEN
 

YILDIZ TEPE'DE DÜŞÜNDÜKLERİM…
Bugün, NRLIDERE Atatürkçü Düşünce Derneği Üyeleri ile birlikte MENEMEN'E
gittik.

23 Aralık 1930 Tarihinde Menemen'de Cumhuriyet düşmanı yobazlarca; Atatürk
Devrim ve İlkeleri uğrunda katledilen, Yedek subay Asteğmen Mustafa KUBİLAY ile Şevki ve Hasan adlı Bekçileri "anma törenine" katılacaktık.

Sabah saat 09 30'da Menemen'e ulaştık…

Menemen meydanı on binlerce kişinin toplandığı miting alanı gibi idi.

Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "MENEMEN ÖNLERİ" ŞİİRİNİ ANIMSADIM…

23 ARALIK 1930'dur,

Gece yeşilimsi dağlar ak.

Bir altın çizgi gibi yerle gök arasında,

Gün doğdu doğacak.

Buz yok ama donmuştur sanki

Sarı yapraklarla kış kocaman bir yüz.

Tarla çizgileriyle bir kilim işte,

Menemen ovası dümdüz.

Yalan Mehdi Derviş Mehmet,

Yürümüş Manisa'dan bir sarı su gibi.

Beş on adamıyla Menemen'e varmak üzere,

Yılan uykusu gibi.


Taşınan pankart ve dövizlerden, katılımcıların Ülkemizin değişik
yerlerinden geldikleri anlaşılıyordu…

En göze batan da FATİH ADD grubu idi. Hem daha kalabalık hem de daha canlı
idiler.

Kortejle, iki noktadan polis kontrolünden geçerek Yıldız Tepe'ye ulaştık.

KUBİLAY anıtı tüm görkemi ile karşımızda idi. Ve kaide üzerindeki yazı:

İNANDILAR, DÖVÜŞTÜLER, ÖLDÜLER…

BIRAKTIĞI EMANETİN BEKÇİSİYİZ…

İzmir Büyük Şehir Belediyesi ve diğer yetkililerin tüm çabalarına rağmen
katılımcıların büyük çoğunluğu ayakta kalmıştı.

Havanın soğuk olmasına karşın katılımcıların canlılığı gözle görülür ölçüde
idi.

İtiraf etmeliyim ki, bayanlar yine çoğunlukta idi...

Gençler ise tek tek sayılabilecek kadar az…

Ve Önceki yıllarda katılımcılar daha kalabalıktı…

Ancak canlılık daha azdı diyemem.

İl Valisi yoktu törende Vekili vardı… Sanırım Sayın Valinin işi çıkmıştı.

Törene katılamayanlar; mesajlarını iletmişlerdi…

Sayın Başbakan'ın mesajı okunmak üzere adı duyurulunca da müthiş bir YUH
sesi yükseldi… Ve mesajın sonuna kadar da sürdü…

İnanın içim sızladı… Böyle bir Ülkede yaşadığım için… Ve Ülkemin Başbakanı
böyle karşılandığı için… Buna layık görüldüğü için…

Oysa Başbakan'ın MESAJI içerik olarak harika idi. Önceki Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet SEZER de rahatlıkla altına imzasını atabilirdi.

Ama YUHLAR, İçeriğe değil de İSİM'E idi.

Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin de çok güzel ve anlamlı bir konuşma
yaptı…

Ben de konuşmayı dinlerken, yine Faruk Nafiz'in dizelerinden, Kubilay'ı
düşündüm…
 
KUBİLAY

Yedek asteğmen KUBİLAY, bir öğretmendi,

Bir ışıktı incecik.

Mustafa Kemal'in Devrimleriyle büyümüş,

Başaklarla sarı,

Kavaklarla yeşil,

Irmaklarla ak.

Yedek asteğmen Kubilay, bir öğretmendi,

Bir ışıktı hiç sönmeyen…


Okunan şiirler, Ata'nın “GENÇLİĞE HİTABI" ve "GENÇLİĞİN CEVABI" ile tören
sona erdi…

Atatürk Devrim ve İlkeleri doğrultusunda; 79 yıl önce; canlarını hiçe sayarak, Rejim düşmanı yobazların üzerine korkusuzca yürüyen ve kanlarını bu soylu toprağa akıtan Mustafa Fehmi KUBİLAY ile bekçilerimiz, Şevki ve Hasan'ın aziz ruhları önünde saygı ile eğiliyor ve bıraktıkları emanetin yılmaz bekçileri olduğumuzu haykırıyorum.

Ahmet AVCI

23 ARALIK 2009

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar