29 Ekim 2011 Cumartesi

73- İZMİR'DE CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI

            Ahmet AVCI
            İZMİR- 29 EKİM 2011


İZMİR’DE CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMASI

            Cumhuriyetimizin kuruluşunun 88. Yılının törenlerle resmen kutlanmanın iptal edilmesine karşın, duyarlı İzmirliler, bugün saat 11.00’de Cumhuriyet Meydanı ve Gündoğdu Meydanlarına koştular…
            Ellerindeki bayrakları ile meydanları dolduran İzmirlilerin çoğunluğu genç idi…
Lise ve Üniversite öğrencilerinin COŞKUSUNA Öğretmenlerin de coşkusu karışmıştı…
Mustafa kemal Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği ve Türk Gençliğine emanet ettiği “cumhuriyet”e İzmirli sahip çıkıyordu…
Van depremi bahanesiyle 88. Yıl dönümü kutlamalarının iptal edilmesi İzmirlileri çileden çıkartmıştı…
Meydanları dolduranların çoğu, kutlamalar normal seyrinde gitse belki de törenlere katılmayacaktı.
“Cumhuriyet Bayramının kutlanması engellenemez” en çok kullanılan slogan idi…
Alanda kendi aralarında konuşanların en çok dile getirdikleri de; “Deprem bahane, iptal uygulaması ile asıl hedeflenen CUMHURİYETİN unutturulmasıdır.”
Meydanlar gelincik tarlaları gibiydi…
Ancak, yine “organizasyon” eksikliği göze çarpmakta idi…
Hem Cumhuriyet Meydanı hem de Gündoğdu Meydanında aynı anda toplanma çağrısı ne anlama geliyordu çözemedim.
Ben, CUMOK iletisiyle bilgilendim…
Ama çok değişik kesimlerden İzmirli alanda idi… Hatta CHP Milletvekillerinden katılanlar da vardı…
İki alanda toplananlar, Saygı Duruşu, İstiklal Marsı ve Basın Açıklamalarından sonra KORTEJ halinde KONAK Meydanına kadar düzen içinde yürüdüler…
Ben alana, eşim, kızım ve torunumla birlikte gittim…
Düşündüm de bugüne dek, sayısız törenlere katılmıştım…
Ancak bu kez farklı idi…
Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN “en büyük bayram” dediği cumhuriyet Bayramını “gizli saklı” hatta bir “suçlu” gibi kutlamak içime sinmiyordu…
Osmanlının son dönemlerini düşündüm…
Birinci Dünya Savaşı; Sarıkamış Felaketi, Çanakkale Muharebeleri, Kanal Harekâtı ve sonunda yenilgi… Mondros Mütarekesi, ardından Ülkenin İŞGALİ…
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı. Amasya Genelgesi ile Milli Mücadelenin başlatılması.
Erzurum ve Sivas Kongreleri. Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması, Yeni bir DEVLET’İN oluşturulması…
Düzenli ordunun kurulması. Birinci ve İkinci İNÖNÜ zaferleri…
Eski Şehir –Kütahya bozgunu, Sakarya Zaferi ve Büyük Taarruzla Yunan askerinin ülkemizden atılışı…
Mudanya Mütarekesi ve Lozan Barış antlaşması…
Türkiye CUMHURİYETİ devletinin kurulması…
TÜRK MUCİZESİNİN gerçekleştirilmesi…
Ülke işgalden kurtarılmışmış ve yepyeni bir devlet kurulmuştu…
Ne olmuştu da 88 yıl sonra bizler, CUMHURİYET’İ buruklukla ve endişe kutluyorduk…
Rejimle ilgili endişelerimiz mi artıyordu? Yeni ANAYASA ile TÜRKLÜK yok mu sayılacaktı?
Her şeye karşın, ATAMIZIN huzurunda “emanetinin bekçisiyiz” diye sorumluluğumuzu belirttik. Atamıza ve bize bu Ülkeyi, Devleti ve Cumhuriyeti kazandıranlara şükranlarımızı sunduk, tüm Şehit ve Gazilerimize minnet duygularımızı yolladık…
Umudumuzu yitirmemek gerektiği inancımızı vurgulayarak alandan ayrıldık…

28 Ekim 2011 Cuma

72- CUMHURİYETİMİZİN 88. YILI

Ahmet AVCI
İZMİR- 28 EKİM 2011

CUMHURİYETİMİZİN 88’İNCİ YILI


Birinci Dünya Savaşında yenik çıkan ve 30 EKİM 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması ile kayıtsız şartsız yenilgiyi kabul eden Osmanlı İmparatorluğu, İtilaf Devletleri ve Yandaşlarınca işgal edilmişti.
Mustafa Kemal Paşa öncülüğünde Türk Milletinin yürüttüğü MİLLİ MÜCADELE ile Ülke işgalden kurtarılmış ve  LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI ile de büyük çabalarla kazandığı BAĞIMSIZLINI ilan etmişti.
1923 yılında “BAĞIMSIZ DEVLET- BAĞIMSIZ ULUS” İLKESİ TEMELİNDE OLUŞTURULAN devletimiz, Kurtuluş Savaşımızın her evresinde bağımsızlık hatta Tam Bağımsızlık ilkesini,  göz önünde bulundurmuştur...
 Devletimiz, her türlü ayrımcılığın  dışında kalmaya çalışarak, “Ulusal Bütünlüğü” sağlamıştır...
Açıkça; Türkiye CUMHURİYETİ’Nİ kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denilir deyimini kullanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti yeni sınırlarını belirlemiş, içeride ve dışarıda “BARIŞ” ilkesini benimsemiştir. Bu döneme kadar da Yurtta Barış DÜNYADA BARIŞ İLKESİ özenle yürütülmüştür.
Cumhuriyet’in kuruluşunda “ümmet” anlayışının yerine konulan “yurttaşlık” temeline dayanan “MİLLET” kavramıyla; Uluslaşma ve özgür bireylerin yetişmesi amaçlanmıştır. Devletin yaklaşımı ve eğitim esasları bu doğrultuda düzenlenmiş, kulluk ve itaat kültürünün yerine “özgür, düşünen” yurttaşlık hedeflenmiştir.
Atatürk’ün ortaya koyduğu “çağdaş uygarlık yolu”, bilimin öncülüğünde Aydınlanma kültürünün yolu olarak tanımlanmış, bu yola da ulusal kalkınmayla gidileceği açıklanmıştır.

23 Ekim 2011 Pazar

71- TERÖRE LANET MİTİNGİ

Ahmet AVCI
İZMİR- 23 EKİM 2011

TERÖRE LANET VE ŞEHİTLERİMİZİ ANMA MİTİNGİ
Şehit aileleri öncülüğünde, İzmir Demokratik Kitle Örgütlerince İZMİR- GÜNDOĞDU meydanında düzenlenen “TERÖRE LANET VE ŞEHİTLERİMİZİ ANMA” MİTİNGİNE arkadaşlarımla birlikte katıldım.
Saat 12.00’den itibaren alan dolmaya başladı. Saat 13.00’te İzmir’in bildik görüntüsü ortaya çıkmıştı.
Tüm alan gelincik tarlası gibi idi.
Hiçbir taşkınlık olmadan, katılımcılar sakin ve ağırbaşlılıkla alana doğru akmakta idi.
Her yaştan yurttaşların katıldığı mitingde; GENÇLERİN bu kez çoğunluğu oluşturması ve ortaya koydukları COŞKU görülmeye değerdi.
Bu mitingde POLİSLER de son derece ölçülü davranıyordu…
Mitinge katılanlar da; “hepimiz polissiz, hepimiz askeriz” sloganıyla polisi selamladı…
İzmir Ülkesine ve Şehitlerine sahip çıkmada da farkını ortaya koymuştu…
Alandan saat 14.00 ayrılıp KONAK Meydanı’na doğru yürürken, yol boyunca akın akın miting meydanına gidenleri görmek bizi oldukça şaşırttı. İzmirlilerin ağır kanlı olduklarını bilirdik de, 12. 30 da başlayan ve 14.00 te bitmesi geren MİTİNG için; saat 14.30’da KONAK meydanından GÜNDOĞDU meydanına doğru coşku ile yürüyenleri selamladık…
Mitingin çok daha kalabalık ve görkemli olması mümkündü diye düşünmeden de edemedik…
Zamanlama ve duyuru daha iyi yapılabilse, çok daha iyi olurdu diye de vurguladık…
Her şeye karşın, Terörü lanetlemenin ve Şehitlerimize bir selam yollamanın huzuru bölgeden ayrıldık…


UTANIYORUM ŞEHİDİM...
AZİZ NESİN’DEN


Utanıyorum ŞHİDİM,


Utanıyorum.


Yemekten,


İçmekten,


Senin Annen ağlarken,


Gülmekten Utanıyorum!


Sanma ki;


Unutuyor,


Unutturuyoruz.


Unutanları barındırmaktan utanıyorum.


SEN; vatan için bizim için şehit olurken,


Seni Görmezden Gelenlerden Utanıyorum.







19 Ekim 2011 Çarşamba

70-TERÖR HEDEFİNE ULAŞIYOR (MU)?

Ahmet AVCI
İzmir-19 Ekim 2011
           
TERÖR HEDEFİNE ULAŞIYOR (MU?)

Bölücü TERÖR Örgütü’nün dün gece YÜKSEKOVA ve Çukurca’ya yönelttiği saldırı sonucu 26 askerimiz şehit olmuş, 18 askerimiz de yaralanmıştır.
TÜRK MİLLETİ VE VATANIMIZ TOPYEKÛN BİR SALDIRI ALTINDADIR...
BUNA BASİT BİR TERÖR OLAYI OLARAK BAKAMAYIZ...
HAİN SALDIRIDAKİ ŞEHİT SAYISI AN BE AN ARTMAKTADIR...
ŞİMDİ YANDAŞLAR DİYOR Kİ SINIR ÖTESİ HAREKÂT BAŞLADI...
BU HAVA KOŞULLARINDA VE PKK HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALMIŞKEN, NEYE YARAYACAKSA?
HÜKÜMET ASKERE; SİYASİ BİR HEDEF VEREMEDİKÇE, ABD VE AB'NİN TALİMATI VE İZNİNE BAĞLI OLDUKÇA ATILACAK HER ADIM BAŞARISIZ OLACAKTIR...
ŞEHİTLER ÖLMEZMİŞ, VATAN BÖLÜNMEZMİŞ, TERÖRLE BİR YERE VARILMAZ MIŞ...
NE YAZIK Kİ; ŞU ANKİ TABLOYA BAKINCA; TERÖRÜN HEDEFİNE ADIM ADIM ADIM YAKLAŞTIĞINI GÖRÜYORUZ...
ŞEHİTLERİMİZE RAHMET, AİLELERİNE SABIR VE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM...
YARALILARIMIZA ŞİFALAR DİLİYORUM...
LAFLA, BARZANİ’YE VE ABD’YE GÜVENMEKLE SONUÇ ALINAMAYACAĞI ORTAYA ÇIKMIŞTIR.
BÖLGEDE İVEDİLİKLE SIKIYÖNETİM İLAN EDİLMELİDİR...
GEÇ KALINIRSA "SAVAŞ HALİ" BİLE YETERSİZ KALIR...
SAYGILARIMLA…
AHMET AVCI

11 Ekim 2011 Salı

69-SAVAŞ TAMTAMLARI!

Ahmet AVCI
İZMİR- 12 EKİM 2011

SAVAŞ TAMTAMLARI!
            Ülkemizin KURTARICISI, Devletimizin KURUCUSU, yaşamı savaşlarla geçmiş Mustafa Kemal ATATÜRK, bakın savaşla ilgili olarak Türk Halkı’nı nasıl uyarmış: SAVAŞ ZORUNLU VE HAYATİ OLMALIDIR. HAKİKİ DÜŞÜNCEM ŞUDUR: ULUSU SAVAŞA GÖRÜTÜNCE VİCDAN AZABI DUYMAMALIYIM. ÖLDÜRECEĞİZ DİYENLERE KARŞI, “ÖLMEYECEĞİZ” DİYE SAVAŞA GİREBİLİRİZ. ANCAK ULUSUN HAYATI TEHLİKEYE GİRMEDİKÇE, SAVAŞ BİR CİNAYETTİR.” (ADANA- 1923), ( Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.2 Ankara, 1997,s. 128)
            Bugün “SAVAŞ TAMTAMLARI” çalanlara soralım: Suriye’ye yönelik “SAVAŞ çığlıkları” NEDEN?
            Türk Halkı bakımından; “HAYATİ VE ZORUNLU” OLGULAR NELERDİR?
            ABD ve AB’NİN talepleri dışında bir gerekçeniz varsa, bunları Türk Halkı da bilmelidir…
            Türk Halkı için öncelikli sorun; TERÖR VE ÜLKEMİZİ, TOPLUMUMUZU BÖLME ÇABALARIDIR…
            Bu olguların kaynağı da; KUZEY IRAK’TIR. Barzani yönetimidir.
            Devletimizin bu yönetime karşı tutum ve davranışı merakla ve ibretle izlenmektedir.
Akılda kalan; “KAK BARZANİ” ve Sazlı, sözlü, türkülü buluşmalar, Mücahitlere verilen İHALELER…
Bir de; Devlet adına mı, Hükümet adına mı yapıldığını hala anlayamadığımız, PKK Temsilcileri ile yapılan görüşmelerdir.
Savaş yapılacaksa, Türk Halkı için yaşamsal önemde olan bu TERÖR belasını ve BÖLÜCÜLÜK çabalarını ortadan kaldırmak için yapılmalıdır.
Bu belanın arkasında olduğu bilinen BARZANİ’YE, ABD’YE ve hatta AB’YE karşı tavır neden alınmadığını Türk Halkına anlatmadan, anlatamadan, bir “SAVAŞ”A kalkılmamalıdır.
Çünkü halkının DESTEĞİNİ almayan hiçbir savaşın başarı şansı yoktur.

6 Ekim 2011 Perşembe

68-ARAP VE TÜRK BAHARI!

Ahmet AVCI
6 EKİM 2011

ARAP VE TÜRK BAHARI!

ABD ve AB, Araplara DEMOKRASİ getirmek amacıyla; mevcut yönetimleri değiştirmek ve istedikleri yönetimleri kuracak kişileri başa getirmek üzere %  50 oranında oy verecek seçmen bulamayınca, “GÜÇ KULLANMAK”  zorunda kaldılar.
Yıllarca sömürdükleri ülkelerin “SON KULLANMA TARİHİ BİTMİŞ YA DA ARTIK UYANMIŞ YÖNETİCİLERİNİ” SİLKELEYİP ATTILAR… Daha doğrusu deliğe de süpüremeyip, yok ettiler.
Saddam, Mübarek, Kaddafi ve Tunus Başkanı Zeynel Abidin bin âli gitti. Sırada ESAT var.
Görünürdeki gerekçe de “HALKIN DEMOKRASİ” İSTEMESİ…
Fransa, hangi hukuki ve ahlaki gerekçe ile LİBYA’NIN petrolünün %35’ini isteyebilmektedir?
Bunca yıldır nerede idiniz. Diğer Arap ülkelerinde çok mu demokrasi var?
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Katar, Dubai, Kuveyt, Ürdün, Lübnan.
Hangisinde DEMOKRASİ VAR?
Birkaç ay öncesine kadar devrilen tüm liderlerle KANKA idik… Ne Değişti? Bileniniz var mı?
Anlaşılıyor ki; DEMOKRASİ bahane, Halkın istekleri bahane, önemli olan ABD ve AB ülkelerinin Emperyalist çıkarları.
Uyanmalıyız artık:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar