Ahmet AVCI
29 KASIM 2011
ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR, NE DEĞİLDİR!
Atatürkçülük; en yalın tanımı ile Atatürk’ü anlamak ve tamamlamaktır.
Atatürk’ü anlamak; Atatürkçü düşünceyi canlı tutmanın ilk basamağıdır.
Atatürk’ü tamamlamak ise; Atatürkçü eylemi geliştirmenin ilk koşuludur.
Bugün kurduğu düzen yaşayan ve tarihe damgasını vuran tek lider, Atatürk’tür.
Atatürk’ün amacının ülkemizi ve ulusumuzu; Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak olduğunu biliyoruz.
Mustafa Kemal’in bu hedefe ulaşmak için; 1920'lerde kullandığı araçlarla 1930’larda kullandığı araçların aynı olmadığını da biliyoruz. Bugün de bu amaca ulaşmak için farklı araçlar kullanmak gerektiğinin de bilincinde olmalıyız.
1920’lerdeki hatta 1930'lardaki; çağdaş uygarlık düzeyi ile bugünkü çağdaş uygarlık düzeyinin aynı olduğunu söyleyebilir miyiz?
O’nu bugün yaşatan ve yarınlarda da yaşatacak olan temel öğe; TUTARLI, DENGELİ ve UYGULANABİLİR BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİNE SAHİP OLMASIDIR.
Biz bu sisteme; ”ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ” diyoruz. Atatürkçülük ve Atatürkçü düşünce sistemi kavramları, günlük yaşantımızda da sıkça kullanılmaktadır.
Bu kavramlar, Anayasamızın, fikri özünü oluşturmasının yanında, toplum yaşamımızı yönlendiren, birçok önemli yasada da belirleyici, yönlendirici ve yol gösterici nitelikleri ile kullanılarak, kurumsallaştırılmıştır.
“Atatürkçü Düşünce”; Mustafa Kemal Atatürk’ün, kaynağını ve gücünü Türk Ulusu’ndan, O’nun binlerce yıllık tarihi geçmişinden ve kültüründen aldığı; günümüz koşullarına, akla, mantığa, Türk Ulusu’nun ihtiyaçlarına, isteklerine, yetenek ve becerilerine, çağdaş bilim ve teknolojinin gereklerine uygun biçimde geliştirdiği; Türk İnsanının ve Türk toplumunun davranış ve faaliyetlerini, Türk Milli Hedefleri doğrultusunda, yönlendirmek ve yönetmek için ortaya koyduğu, düşünce ve görüşlerin tümüdür.
Atatürkçü düşünceyi, bir bütün olarak, kendisine yaşam biçimi olarak seçmiş ve uygulamakta olan kişiyi; ”Atatürkçü”, Atatürkçülerin topluca ve bir bütünlük içinde ki davranış ve eylemlerini de “Atatürkçülük” olarak tanımlamalıyız.
Atatürkçü düşüncenin en büyük özelliği; günümüze dek, kitleleri yönlendiren düşünce sistemlerinin dışında, tümüyle Türklüğe özgü, MİLLİ bir karakter taşımasıdır.
Atatürkçü Düşünce, Türk Toplumunu her alanda geliştirmeyi hedef almasına karşın; Evren-Dünya-İnsan ve Toplum’a ilişkin ortaya koyduğu fikirleri ve özellikle “Millet Egemenliği”, ”Milli Hâkimiyet” ve “Tam Bağımsızlık” gibi, temel düşünceleri ile artık bizim malımız olmaktan çıkmıştır. Evrensel boyutlara ulaşarak, Dünya uluslarının ortak malı olmuştur.
Ulusumuz, Atatürkçü Düşünce sistemini yaşama geçirecek teşkilatları, Anayasa ve Yasalarla kurarak, güvence altına almıştır. Bu yasalar hazırlanırken, Atatürk ilkeleri esas alınmıştır.
Atatürkçülük; Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrime, ortaya koyduğu düzene sahip çıkmak ve bu düzenin çağdaş uygarlık doğrultusunda geliştirilmesine çalışmaktır.
Atatürkçülük; Atatürk’ün yaptıklarını; bilmek, kabul etmek, benimsemek, uygulamak ve getirdiklerini daha ileriye götürmek için çaba harcamaktır.
Atatürkçülük, iki ana öğeden oluşur:
1. Temelinde “Kurtuluş Savaşı’nın harcı” vardır, “Tam Bağımsızlığı” hedef alır ve “Emperyalizm”e karşıdır.