24 Aralık 2011 Cumartesi

90- SARIKAMIŞ HAREKATI

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDADOĞU CEPHESİ:
 KAFKASYA- SARIKAMIŞ HAREKÂTI: 22 ARALIK 1914
 Sarıkamış Harekatı’nın 97’nci yılında şehitleri anmak üzere bir grup gönüllü Erzurum’un Şenkaya İlçesi’ndeki Bardız Şehitliği’nde bu gece nöbet tutmaya başladı.
Saat 16.30’da, eksi 26.7 derecede, tipi ve kar yağışı altında başlayan anma nöbeti saat 6.30’da sona erecek. Etkinliğe Sarıkamış Gönüllüleri, AKUT, Türkiye İzcilik Federasyonu’ndan 30 kişilik bir grup katılıyor.
24 Aralık 1914’te 9’uncu Kolordu’ya bağlı 29’uncu Tümen’in askerleri üç günlük cebri yürüyüşten sonra Bardız’a ulaşmış ve köyü ele geçirmişti. Sarıkamış Harekâtı’nın ilk zaferi olan bu operasyon sırasında Enver Paşa da köye ulaşıp karargâh kurmuştu.
SARIKAMIŞ HAREKATI:
Osmanlı devleti savaşa gire girmez doğu cephesi açıldı. Bu cephenin açılmasını her iki yan da istiyordu: Ruslar Berlin Anlaşması ile kendisisine verilen Doğu Anadolu’daki Kars, Ardahan ve Batum’u ilerideki savaşlar için bir hazırlık üssü haline getirmişti.
Osmanlı Devletine hep sadık kalan ve refah içinde yaşayan, ancak şimdi Rus sınırları içinde kalan bir bölüm Ermeni’yi, Kafkas Ermenileri ile işbirliği içine sokmuşlardı. Böylece bir “Ermeni sorunu” da başlamıştı Rus etkisi ile militanlaşan bu Ermeniler, yüzlerce yıl barış içinde yaşayan diğer Ermenilerin bir bölümünü de etkilemişlerdi.
Böylece daha 19. yüzyıl sonlarında, Anadolu’nun birkaç yerinde, küçük çaplı Ermeni faaliyetleri görülmüş ise de, genellikle sağduyu sahibi bu vatandaşlarımız, kışkırtmalara kapılmamışlardı. Ama şimdi Rusya ile Osmanlı arasında savaş başlayınca, Rusya bölümünde kalan Ermeniler silahlandırılmış ve çarlık ordusu içinde Türklere karşı kullanılacak önemli bir güç haline gelmişlerdi. Şimdi bu askeri güçle Ruslar, Doğu Anadolu’daki diğer illeri ellerine geçirmeyi ve olanak bulurlarsa, müttefikleri İngiltere’den önce Basra Körfezine inmeyi planlamaktadırlar.
Enver Paşa ise, ani bir baskınla bu Rus güçlerini dağıtıp, öncelikle Kars, Ardahan ve Batum’u kurtarmayı hedeflemektedir. Ardından Osmanlı birlikleri Güney Kafkasya’ya girip, oradaki Müslümanları Ruslara ve Ermeniler karşı ayaklandıracaklardı. Bunları da gerçekleştirdikten sonra Turan yolu açılmış olacaktı.
Orta doğuda elden gitme tehlikesi yüksek “petrol” bölgeleri yerine “Kafkas petrolleri” Osmanlı yöneticilerini ileri harekâta yöneltiyordu. Ancak düşünceleri gerçekleştirecek bir alt yapı yoktu.
1914 yılı sonbaharında, Ruslar Sarıkamış’a güçlü bir garnizon yerleştirilmişler ve demir yolu döşeyerek, her türlü ulaşımı kolaylaştırmışlardı. Osmanlıda ise Ankara’dan öteye demir yolu hattı bulunmadığı gibi karayolları da yetersizdi. Sarıkamış çevresinde yığınak yapmaya başladılar ve ileri harekete geçtiler. 
Doğu bölgesinin ikmali; Trabzon limanından sağlanmaya çalışılıyordu. Ancak deniz gücü de zayıftı. Ruslar, savaştan önce gerekli hazırlıkları yapmışlardı. Osmanlılar ise savaş başladıktan sonra bile askerin ihtiyacı karşılanmamıştı. Askeri güç bakımından da Ruslar üstündü. Osmanlı doğu Karadeniz halkını teşkilatlandırarak çete savaşı hazırlığında idi.
            1 KASIM 1914’te Rus saldırısı ile savaş başladı. Ruslar; Kars Sarıkamış üzerinden sınırı aşarak, Narman Eleşkirt ve Doğubeyazıt’ı ele geçirmek için, saldırıya geçmişler, Pasin ve Aras boyundan Eleşkirt’e ilerlemişlerdi. Ancak; Erzurum köprü köy’de Rus harekâtı durduruldu.
             Harbiye Nazırı Enver Paşa 1914 yılı ARALIK ayı başında; Gemiyle Trabzon’a oradan da karayolu ile Erzurum’a geldi. Amacı; Rusları geri atarak, Kafkas Türk’leri ile birleşmekti. Böylece Erzurum’da ki 3.Ordunun Ruslarca taarruz etmesini karalaştırdı.
            (Bu Tarihte Osmanlı Genelkurmay Başkanı; Alman Generali Bronsart von Schellendorf idi.)
3.Ordu K. Hasan İzzet paşa; Koşulların olumsuz olduğunu belirterek, karşı tavır aldı. Fevzi paşa ve Liman von Sandres paşa da karşı idiler.
Enver paşa ordu komutanını görevden aldı.  Komutanlığı da kendisi üstlendi. 10 Kolordu Komutanlığına da Hanedan Damadı Albay Hafız Hakkı Bey’i getirdi.
22 ARALIK 1914’te Taarruzu başlattı. 3. Ordunun bir bölümü Allahuekber dağlarını yürüyerek aşacak ve Sarıkamış kuşatılacaktı. Ama kimi komutanların “Sarıkamış’a ilk giren olma” hayaliyle kendi başlarına hareket etmeleri, Hafız Hakkı Beyin kaçan Rus birliklerini takip ederek, kuşatma hattını gereksiz yere genişletmesi ve onbinlerce askeri kışlık elbiseleri olmadan karlarla kaplı Allahuekber dağlarına tırmandırılması büyük felaketi getirdi. Birliklerimizin bir bölümü Allahuekber Dağlarını aşarak, Sarıkamış’a girmeyi başarmasına karşın Ruslar tarafından yok edildiler. Ama asıl facia dağlarda yaşandı. Ruslara karşı henüz tek bir kurşun bile atmamış olan onbinlerce askerimiz soğuktan donarak, sonsuz bir uykuya daldı. Binlercesi de TİFÜS’TEN kırıldı.
25 ve 26 Aralık günlerinde de durumumuz daha da kötüleşti. 27 ARALIKTA Ruslar, taarruzu durdular.  Enver Paşa ölümden zor kurtuldu.
 3 Ocak 1925’te her şeyin bittiğini anlayan Enver Paşa Albay Hakkı Bey’i Paşa yaparak 3. Ordunun başına geçirdikten sonra, Erzurum’a döndü.
Daha birkaç gün önce onbinlerce askeri Allahuekber dağlarına süren Hakkı Paşa, 4 Ocakta geri çekilme emrini verecek ve Sarıkamış Harekâtı böylece büyük bir hezimetle ve hüzünle noktalanacaktı. Bir kaç gün sonra Ordu Komutanı Hakkı Paşa da Tifüsten ölecektir.
Harekât sırasında 63 bin dolayında Türk askeri; soğuktan, açlıktan, salgın hastalıktan ve çatışmalarda yaşamını yitirmişti. Rus kaybı da 28 bin idi. İşin ilginç yanı;  Sarıkamış harekâtı sırasında Avrupa da savaşların durmuş olması idi, yani aceleye gerek yoktu. Sarıkamış Harekâtında; 90 Bin Askerden, 12 bin asker geriye dönebildi. 15.000 esir verilmişti. Dönenlerde hastalıklı idi.  Ruslar da 16.000 ölü ve 12.000 yaralı vermişti.
            Kafkas cephesinde ki bu çöküntüden sonra, Doğu Anadolu ve Karadeniz kıyıları Rus saldırılarına açık hale geldi. Çanakkale savaşı başlayınca yardım da gönderilemedi.
Ruslar 1915 yılı sonlarına kadar hareketsiz kaldılar.
Doğu Anadolu’da ki Ermenilerin Ruslara yardım etmesi ve devlet yardımının gelmeyişinin etkisi ile Ruslar; Artvin’den Trabzon’a (Giresun’da Harşit suyuna kadar), oradan da Gümüşhane ve Bayburt’a kadar olan bölgeyi işgal ettiler. Bölge halkı göç etmek zorunda kaldı. (Trabzon’da 320 bin)

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar