18 Mayıs 2011 Çarşamba

61- SEÇİME GİDERKEN, ÜLKE BÖLÜNÜYOR, BÖLECEKLER!

SEÇİME GİDERKEN,
ÜLKE BÖLÜNÜYOR,
BÖLECEKLER!…

Öcalan, neye dayanarak hükümete 15 Haziran’a kadar süre vermiştir?
Öcalan’a seçim sonrası için, kim ve ne vaat etmiştir?
Öcalan, “İÇ SAVAŞ” tehdidi ile Türkiye Cumhuriyeti devletine meydan okumaktadır.
Kalkınan gelişen, ileri demokrasiye geçen, hayallerin gerçek olduğu ülkemizde bu da neyin nesi?
2002’den bugüne neler değişti…
Öcalan da bölücü siyaset yapan Kürt siyasetçiler de hep 15 Haziran ya da seçim sonrasını baz olarak almaktadırlar…
Bölücüleri, ülke düşmanlarını ve siyasi uzantılarını anladık da bölücüler doğrultusunda kalem oynatan sözde aydınları anlamakta zorlanıyoruz…
Türk Silahlı Kuvvetlerine bu düşmanlık neden?
TSK pusu kurmuş, öyle mi?
TSK’nın kendisine verilen “terörle mücadele” görevini nasıl yerine getirmesini isterdiniz?
Habur’da olduğu gibi törenle mi karşılanmalıydı teröristler? Hatta çadır mahkemesi mi kurulmalıydı?
Demokratik özerklik, iki bayrak,  iki dil taleplerinin önünde kimileri gibi saygı ile eğilmesini mi isterdiniz?
Kendinize gelin, Asker şehit verir, suçlu ilan edilir. Terörist öldürür suçlu ilan edilir…
Siz kimden yanasınız?
Bu Millete bu Vatana ve Türk Silahlı kuvvetlerine olan düşmanlığınız nereden kaynaklanıyor?
Pkk’nın eylem yapacağını önceden yazanlar bile eylem gerçekleştikten sonra yapılan eylemi TSK’ ya YÜKLEME uyanıklık ve hainliğini gösterebilmektedirler.
Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir” diyerek, Türk Milleti tanımını yapmıştı. Anayasamız da “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne VATANDAŞLIK bağı ile bağlı olan herkes diyerek, tüm vatandaşları birinci sınıf saymıştır. Bu ülkede kim Kürt kökenlilere farklı işlem yapmıştır?
ABD’ye güvenerek hangi toplum bağımsızlık kazanabilmiştir. Hangi ülkeye DEMOKRASİ gelmiştir.
Terörist cenazelerini almak için devlete kafa tutalar, evlat acısını içinde duyanlar, evlatlarının terör örgütüne katılmasını neden önleyemediler? Evlatları sağ iken, neden terör örgütünün elinden almaya çalışmadılar? Ya da böyle bir şeye kalkışabilirler miydi?
Hükümetin terörist başı ve yandaşları ile görüşmeler ve pazarlıklar içinde olduğu iyice açığa çıkmıştır.
Milletten gizlenen bu görüşmelerin ülkemize nelere mal olacağını anlamak için artık kâhin olmaya da gerek kalmamıştır.
Toplum şimdiden ayrıştırılmıştır, bölünmüştür, öyle parçalanmıştır ki artık bir araya getirmek de son derece güçleşmiştir.
Öyle anlaşılıyor ki bölücü Kürtler, eşit hak değil İMTİYAZ istemektedirler…
Geçmişte yapılan analizlerde:
  1. Kürt isyanının bastırılması,
  2. Kürdistan denilen bölgesinin ülkeden ayrılması,
  3. Bugünkü durumun devam etmesi gibi üç seçenek ortaya konurken, bugün artık üçüncü seçenek yerini “egemenliğin paylaşılması” seçeneğine bırakmıştır.
Seçime giderken, oy verecek seçmenler olarak, kendimize gelmeli ve ülke gerçeklerini göz önüne almalıyız… Ve partileri yeniden incelemeliyiz…
BDP, planlarını ortaya koymuş ve terör kozunu da ileri sürerek, seçim sonrasına kilitlenmiştir. Demokratik Özerklik perdesi altında ülkemizi bölme çabasını fütursuzca ortaya koymaktadır.
AKP, yaptıklarını referans olarak ortaya koyup seçime asılmakta, BDP ve Terörist başı ile görüşmesini sürdürerek, seçim sonrasında yapacağı anayasa vadi ile asıl niyetini gizlemektedir.
Ülkenin bölünmeye gidişini önemsemediği gibi BOP ya da ABD’nin bölgedeki taşeronluğunu sürdürmektedir.
CHP, yeni bir yapılanma ve silkiniş içinde olsa da İKTİDAR olma umudunu yaratamamıştır. Ülkenin bölünmesi yolundaki gelişmelerde de kesin tavrını ortaya koyamamıştır.
MHP, Milliyetçi görüşleri savunan bu parti, seçimde; baraj altında bırakılmak için hedef seçilmiştir.
İP, Ergenekon tertibinin mağduru olup, en gerçekçi ve milliyetçi politikayı ortaya koysa da görüşlerini savunacak olanaklardan yoksun bırakılmıştır.
Seçim ne yazık ki ülkemizde yeni bir umut yaratma olgusunu ortaya koyamamıştır.
Toplumdaki yaygın kanı, ülkemiz aleyhindeki tüm gelişmelerin, ABD ve AB kaynaklı olduğu yönündedir.
Sevr Antlaşması yeni biçimiyle önümüze konmuştur. Ve bugün için bu Antlaşmayı yırtıp atacak bir Mustafa Kemal de ne yazık ki görünmüyor…
Artık iş Türk Milletine düşmüştür. Bu Millet atasına layık olduğunu ortaya koymalıdır…
Evet, ülke bölünüyor, bölecekler. Bu tehlike, içinde bulunduğumuz ekonomik ve sosyal sorunların da önüne geçmiştir.
Seçim yaklaşırken oyumuzu vereceğimiz partiyi yeniden belirlemek gerekli diye düşünüyorum.
Saygılarımla… 18 MAYIS 2011
Ahmet AVCI

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar