28 Temmuz 2011 Perşembe

64- SİLVAN ÇATIŞMASI'NIN ASKERİ VE SİYASİ SORUMLULARI!

 SİLVAN ÇATIŞMASININ ASKERİ VE SİYASİ SORUMLULARI!


14 TEMMUZ günü Silvan kırsalında bölücü teröristlerin saldırısı sonucu 13 Askerimiz şehit olmuştu.
Bu acı olayı, fırsat bilen, bölücüler ve yandaşları ile Türk Silahlı Kuvvetleri düşmanları iş birliği içinde askere hücum etmişlerdir...
Nerede ise "ASKERİN ORADA NE İŞİ VAR" denecek...
Genelkurmay Başkanlığı konuyu incelemiş ve 26 Temmuz 2011 günü gerekli açıklamayı da yapmıştır.
Bu açıklamada: “1’inci Jandarma Komando Tabur personelinin görevlerini, verilen emirler çerçevesinde üstün bir cesaret, gayret ve fedakârlıkla yerine getirdikleri tespit edilmiştir” saptaması yer almıştır.
Ancak, İçişleri Banı’nın açıklamasından öğreniyoruz ki: Çatışmaya giren Taburun Komutanı Binbaşı ve Bölük Komutanı Üsteğmen görevden alınmışlar…
Eski bir Asker olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri neden hala Terörle Mücadelenin baş görevlisidir anlayabilmiş değilim…
Bu görevin yasalarımıza göre sahibi Hükümet ve onun İçişleri Bakanıdır…
Ama görülüyor ki bu Bakanlık sorumlu gibi değil de denetçi gibi davranmaktadır…
Müfettiş görevlendirerek, TSK hakkında inceleme yapabilmektedir.

TSK’nin terörle mücadelede başarılı olmuş Komutanları tutuklanırken, terörle mücadelede güvenlik kuvvetlerinin gerek gördüğü hukuki önlemler ve düzenlemeler yapılmazken, canını hiçe sayarak vatanı ve onuru için görev yapan TSK mensupları hala hasım ve suçlu olarak gösterilmek istemektedir.
Valilik onayı ile göreve sevk edilen birliklerin ve en basit güvenlik önlemi için mahkeme kararına ihtiyaç duyan komutanlıkların görev anlayışını sorgulamak hangi vicdana sığar! Üstelik karşısındaki bölücü terörist hiç bir kural tanımazken…
Genelkurmay Başkanlığı, öncelikle terörle ilgili görev tanım ve sınırını, hukuki durumu ortaya koymalıdır. İhtiyaç duyduğu hukuki ve idari düzenlemelerin neler olduğunu ve bu konudaki ihtiyaçların hükümetçe karşılanıp karşılanmadığını kamuoyuna açıklamalıdır.
Sınır ötesi harekâta neden çıkılamadığı, bu konuda Hükümetten talepte bulunulup bulunulmadığı merak edilmektedir…
Yandaş Medya’nın TSK’YI karalama kampanyalarının gücünü nereden aldığı da incelenmelidir.
Bugün hala sıradan, özellikle de militan ruhlu kişiler, kahve köşelerinde bile, kimi siyasetçi ve yandaş medya gibi: “TSK’NİN AÇIKLAMASI BENİ DE TATMİN ETMEDİ” DİYEBİLMEKTEDİR.
Bu kişilerin TSK açıklamasını baştan sona okuduğu inancında da değilim…
Vatan pahasına yapılan siyasetin ülkeyi karanlığa sürüklediği ülkenin ve toplumun bölünmekte olduğu gün gibi aşikârdır.
Terörle mücadele, 13 şehit vermiş bir birliğin Komutanlarının Genelkurmay Başkanlığının yukarıdaki açıklamasına rağmen GÖREVDEN ALINMASI akıl alacak iş değildir…
AĞALAR, BEYLER, PAŞALAR kendinize gelin…
Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok…
Devletimiz 27 yıldır, Bölücü terör belası ile boğuşmaktadır. Bugüne kadar mücadeleyi öğrenmedi ise koyuverin ucunu gitsin…
Özal da bir zamanlar üç-beş çapulcu demişti…
Dönemin hızlı komutanları da: her baskın ya da kayıptan sonra sorumluluğu ast birlik komutanlarına yükleyerek, işlem yapmışlardı… Niceleri emekli edilmiş ya da ordudan atılmışlardı.
Ast birlik komutanlarını görevden almak, TERÖRLE MÜCADELEDE YENİ BİR YÖNTEM Mİ?
Komutan sorumluluğu varsa; bu Genelkurmay Başkanına kadar gider…
KOMUTAN, BİRLİĞİNİN YAPTIĞI YA DA YAPAMADIĞI HER ŞEYDEN SORUMLUDUR…
Canı pahasına görev yapanları, Silivri’ye soktuğumuz yetmedi şimdi de görevden mi alıyoruz!…
Evet, bu kayıpların askeri sorumluluğu varsa, siyasi sorumluğu da vardır…
Siyasi sorumlular da ortaya çıkartılmalıdır!
Ahmet AVCI


Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar