13 Ağustos 2014 Çarşamba

249-MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YAPTIKLARI VE BUGÜN YIKILANLAR…

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YAPTIKLARI
VE
BUGÜN YIKILANLAR…

Mustafa Kemal Atatürk’ü birkaç cümle ile anlatmak, elbette mümkün değil…
Yaptıklarını birkaç maddede sıralamak da öyle…
Askeri Birliklerde verdiğim konferanslarda ve Üniversitede ders verdiğim dönemde kendimce “MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YAPTIKLARI”NI  daha iyi anlatabilmek için maddeler halinde sıralamıştım…
Bakalım bugün hangi noktadayız…

1.      ATATÜRK; YARI SÖMÜRGE DURUMUNDAKİ ÜLKEYİ İŞGALDEN KURTARMIŞ VE TAM BAĞIMSIZ BİR DEVLET KURMUŞTU…
Beynimizi ve vicdanımızı; Arap’ın, Ülkemizi; Emperyalistlerin işgalinden kurtararak, Yarı Sömürge durumundaki ve etrafı düşmanlarla çevrili bir devleti bağımsızlaştırmış ve çevresi dost ülkelerle çevrili bir Cumhuriyet devleti kurmuştur. Böylece sömürgecilikten yeni kurtulmuş ya da kurtulmakta olan ülkelerle birlikte tüm dünyaya örnek olmuştu.

ŞİMDİ NE HALE GETİRİLDİK…

2.      ATATÜRK “ULUS BİRLİĞİNİ” SAĞLAMIŞTI…
Bir devletin sınırları içinde yaşayanları Ulus haline getirmeye çalışmıştır. İmparatorluktaki Türklere de Türklük bilincini yerleştirmeye çalışmıştır. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu içinde bir değil birçok halk yaşamaktaydı.

YA ŞİMDİ NE YAPILIYOR…

3.      ATATÜRK “HUKUK BİRLİĞİNİ” SAĞLAMIŞTI…
Osmanlı İmparatorluğunda; en geniş döneminden Birinci Dünya savaşı öncesindeki en dar dönemine değin, hiçbir zaman “HUKUK BİRLİĞİ” sağlanamamıştır.
Cumhuriyet öncesi düzende; “Çok Hukuklu” sistem geçerli idi. Ayrıca “yargı yeri çokluğu” da vardı: Şeri’iye, nizamiye, ticaret, konsolosluk ve cemaat mahkemeleri vb.
Çok hukuklu sistem; Ülke insanlarını hukuken kümeleştiren ve bölen, din ve mezhep farklılıklarını pekiştiren bir sistemdi.
Şeriatta her mezhebin içtihadı farklı idi. Yani Hukuku da farklı idi.
“Hukuk Birliği” sağlanamadığı içindir ki, Osmanlı Devletinin hem bölgeleri, hem yurttaşları devlete bağlı değildiler. Ülkede yaşayan insanlar, kendi dinlerine göre, özel kanunlara bağlı idiler.
Mustafa Kemal; bunlara da 1926 yılında yeni yasaları kabul ettirerek hukuk karmaşasına son vermiş, hukuk devrimini gerçekleştirmiş ve Türkiye’de “Hukuk Birliği”ni sağlamıştır.
 “Herkese aynı kanunlar uygulanır. Türkiye’de suç işleyen kimse, Türk Kanunlarına göre yargılanır.”
Bugün Ülkemizde yaşayan Ermeni, Rum ve Yahudi yurttaşlarımız, Müslüman Türk’ün sahip olduğu hukuka sahiptir. Aralarında hiçbir fark yoktur.
Ülkemizde böylece kadın erkek eşitliği de sağlamıştır.
Cumhurbaşkanı ile sıradan bir yurttaş hukuk bakımından eşittir.
Eşitlik; Anayasal bir haktır.

ŞİMDİ HUKUK VE ADALET VAR MI?

4.      ATATÜRK “ÇAĞ DEĞİŞTİRMİŞTİR ORTA ÇAĞI KAPATMIŞTIR…”
Atatürk Ulusal Kurtuluş Savaşını kazanıp, Devrimi başlatıncaya değin Ortaçağın içinde yaşıyorduk.
Atatürk, Devrimi ile “dini, bütün yaşama egemen olmaktan” çıkartıp, ”aklı egemen” kılmıştır. Böylece Türkiye’de de Çağ değişimi başlamıştır. Ortaçağ son bulmuştur.
Dinin insan yaşamı ve devlet yaşamı üzerindeki etkisi kaldırılmıştır.
Toplumsal yaşamda Feodalite yıkılmıştır.
Para ekonomisi getirilerek, sanayi kurulmaya başlanmış ve tarım ekonomisinin yerini para ekonomisi almıştır.

BUGÜN ORTA ÇAĞ’A YÖNELMEDİĞİMİZİ SÖYLEYEBİLİR MİYİZ?

5.      ATATÜRK “DEVLET YÖNETİMİNDE TANRISAL İRADE YERİNE HALKIN İRADESİNİ GEÇERLİ KILMIŞTIR… PADİŞAHLIĞI YIKMIŞ, HİLAFETİ KALDIRMIŞTIR…”
Atatürk bu tanrısal irade yerine Ulus İradesini, Ulusal Egemenlik ilkesini koymuştur. “Egemenlik Ulusundur” diyerek, Tanrısal irade yerine halk ve ulus egemenliğini koymuştur.
 Bu irade beyanı Göksel İradenin yanı sıra; ağalık, beylik, şeyhlik, dedelik ve de Padişahlık iradesini silip atmaktadır.
“Tanrı Hakları” sistemi yıkılıp yerine “İnsan Hakları” sistemine dayanan yeni devlet ve toplum düzeni getirilmiştir.
Padişahın mülkü olan “toprak ve “tebaası” olan halk kavramları da değişti.
Toprak; “Vatan” oldu. Tebaa-Halk; “Millet” kavramı ile bütünleşti.

BUGÜN NEREYE YÖNELDİĞİMİZİ ANLAMAYAN VAR MI?

6.                  ATATÜRK TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU İLE EĞİTİM BİRLİĞİNİ VE EĞİTİMİN MİLLİLİĞİNİ SAĞLAMIŞ VE EĞİTİMİN SORUMLULUĞUNU DEVLETE VERMİŞTİR.
Osmanlı da Devlet; eğitim ve öğretimi düzenlemediği gibi denetimini de yapamamıştır. Osmanlıda eğitim nerede ise tümüyle dinsel esaslara dayanmaktaydı ve eğitim dini kurumlarca yürütülmekteydi. En yaygın eğitim kurumu olan, Medreselerin eğitim dili de Arapça idi.
Tanzimat’tan sonra Osmanlı çağdaş okullar açmaya çalıştı ise de dini eğitim veren okulların egemenliğini kıramadı. Her dini topluluk kendi okullarını açmıştı. Ve özellikle azınlıkların açtığı okullar; bölücü ve yıkıcı faaliyetlerin de yuvası idiler.

YA BUGÜN EĞİTİMİN BİRLİĞİNDEN VE MİLLİLİĞİNDEN SÖZ EDİLEBİLİR Mİ?

 Kuşkusuz; Atatürk’ün yaptıklarını bu altı başlık altında özetlenen konulara sığdırılamaz.
O bir doktrin adamı değildir. O ideoloji yobazlığından sıyrılmış, gerçekçi düşünce ve yöntemlerle ideolojinin amacı olan; ”Mutlu kılma-kalkındırma” yolunu göstermiş ve zaman ölçüsünde başarıya ulaştırdığı yapıtlarını Türk Gençliğinin koruyuculuğunda Türk Ulusuna emanet etmiştir.
Atatürk; Doktrinlerin katı kalıpları ve dogmaları yerine aklı egemen kılmıştır. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” özdeyişi ile maddi ve manevi yaşamda aklı yol gösterici olarak ortaya koymuştur.
Mustafa Kemal ATATÜRK, yaptıkları ile bir DEVRİM gerçekleştirmiştir.
Bu sonuca Dünya TÜRK MUCİZESİ derken; biz buna TÜRK DEVRİMİ ya da ATATÜRK DEVRİMİ DİYORUZ…
Bu devrimle, Türk Milleti, çağdaş uygarlık hedefine yönelmiş, Çağdaş Dünya’nın da saygın üyesi olmuştur…
Ve Türkiye bu DEVRİMLE; Tüm MAZLUM, SÖMÜRGE VE YARI SÖMÜRGE DURUMUNDAKİ MİLLETLERE DE KURTULUŞ VE ÇAĞDAŞLAŞMA YOLUNU GÖSTERMİŞTİR...


Ne yazık ki; Atatürk’ten sonra özellikle de içinde bulunduğumuz dönemde; KARŞI DEVRİM ATILIMLARI, hoyratça sergilenmiş, ATATÜRK’ÜN TÜRK MİLLETTİ İÇİN YAPTIKLARI VE YARATTIKLARI BİRER BİRER YOK EDİLMİŞTİR…

BUGÜN, NERELERE SAVRULDUĞUMUZU, ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE, ÜLKEMİZİ VE MİLLETİMİZİ HANGİ BADİRELERİN BEKLEDİĞİNİ GÖRMEZ VE TEHLİKENİN FARKINA VARMAZSAK, TARİH DE GELECEK NESİLLER DE BİZİ LANETLEYECEKTİR…

Ahmet AVCI
13 AĞUSTOS 2014

İZMİR

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar