10 Şubat 2014 Pazartesi

222- METİN FEYZİOĞLU KONFERANSI!

METİN FEYZİOĞLU KONFERANSI:

MENEMEN DE KUBİLAY’I ANMA VE İRTİCAYI DURDURMA ETKİNLİĞİNE KATILAN TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI METİN FEYZİ OĞLU KÜLTÜR MERKEZİNDE BİR KONUŞMA YAPTI…
Yoğun ilgi gören ve izleyicilerin çoğunun ayakta izlediği bu konuşma;  dinleyiciler üzerinde derin izler bıraktı…
Ben şahsen gururlandım, umutlandım, geleceğe olan güvenim arttı, halka olan inancım büyüdü…
Bir Demokrasi ve Siyaset şöleni izledik… 
Ülkemizin yetiştirdiği bu değerle gurur duydum…
Karşımızda tam bir bilim, siyaset ve devlet adamı vardı…
Giderek devleşen bir HALK ADAMI, bir bilge vardı…
Bilen, yapabilen yaptırabilecek cesur, yiğit bir hukukçu…
İçinden geçtiğimiz bu kara ve karanlık dönemde; Feyzioğlu gibi bir kişinin Barolar Birliği Başkanı olmasını Ülkemiz için bir şans olduğunu değerlendiriyorum…
Bu konferansta aklımda kalanları aşağıya alıyorum…
Saygılarımla…
Ahmet AVCI

Ben Türk Milletinin bir ferdiyim.
Görev emrimi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ’NDEN ALIYORUM…
Bu ülkenin insanları olarak; Yabancı ideoloji ve liderlere bakmamalıyız…
Bizler Atatürk’ün askerleriyiz...
Laikçiliği de Milliyetçiliği de iyi biliriz ve yaşamımız pahasına koruruz...
Aziz vatanın kaleleri zapt edilmiş olsa bile, tersanelerimize girilmiş olsa bile, küllerimizden yeniden doğarız…
Bu millet yok edilemez…
Umudu yitirmeyin…
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturması yürütülüyor…
Ayakkabı kutusuna dolarlarını dolduranlar, ayakkabıları Van depremzedelerine gönderseler ya…
Yolsuzluk dosyasının kapatılmasına izin vermeyeceğiz…
Yolsuzluğa bulaşanların yakasını bırakmayacağız…
Mutlaka bu millet, yolsuzlukların hesabını bağımsız ve tarafsız yargıda soracaktır…
“Suçsuzluk karinesini” sonunda hatırladılar…
“Lekelenmeme Hakkı’nı öğrendiler...
Ya gezi eylemlerinde yitirdiklerimizin babası ne olacak, onun hakkı yok muydu?
Bir başsağlığı, bir geçmiş olsun dileği bile göndermediler…
Suçlu polise işlem yapmadılar…
Polis, Bakan çocuklarına ulaşılınca… Polisi tarumar ettiler…
“Polisle gurur duyan” pankart sahipleri, şimdi neredeler…
Bugün de aynı pankartı asar mı?
Türk Milletinin zekâsıyla alay etmesinler...
“Suçsuzluk karinesi, savunma hakkı ve lekelenmeme hakkını”  anımsamaları da önemlidir…
Yolsuzluklarının kapatılmaması için birlikte çalışacağız…
Yargıyı idarenin emrine veren yönetmeliğin kaldırılması için dava açtık baro olarak... .
Yargının yargı erkine sahip çıkmalıdır…
YARGININ İDARENİNEMRİNE GİRMESİNE İZİN VERMEMELİDİR…
YOLSUZLUKLA MÜCADELE EDERKEN… İNSANLARIN YATAK ODALARINA KAMERA KONULMASINA KARŞIYIZ…
Siyaset gizli kameralarla şekillendirildi…
Biz buna karşıyız…
Birlikte karşı koyalım…
Bize karşı yapılan zulümleri unutmayız…
Unutmayalım…
Amma, karşımızdakilere aynı davranışı reva görmeyeyiz…
Biz namusluyuz…
Demokrasiye inanırız…
Yolsuzlukla mücadele ediyor diye, aynı görevlinin;   Kardak Kahramanlarını ve terörist başını getireni zindana atışını yok sayamayız...
“Biz kaç kişiyiz” diyen Tuncay Özkan’ı, gerçekleri haykıran Doğu Perinçek’i,  oğlunun cenazesine bile hasret kalan fatih Hilmioğlu’nu, Üç milyon dolarla gemisiyle yurda dönen komutanın kaçma şüphesiyle zindan konmasını yok sayamayız…
Bunları yaşatanların bugün kahraman ilan edilmesini görmezden gelemeyiz…
Yolsuzlukla mücadele her savcının görevidir…
A ve B seçeneğe mahkûm değiliz…
Çıkar kavgasını yargı üzerinden kavga yapanlar, Ülkemiz ve rejimimiz üzerinden gizli hesapları olanlar, bizim tercihimiz olmamalarıdır…
Ya bir yol bulacağız ya da yolu kendimiz yapacağız…
Siyaset yargının arenasında sergilenmektedir…
Sandıktan çıkan, sandıkla gitmelidir…
Gidecektir…
Cumhurbaşkanı kavgası yüzünden ortaya çıkan kavganın tarafı olmayacağız…
Ama ortaya dökülen pisliklerin takipçisi olmalıyız…
Bu kavga olmasaydı kutudaki dolarlar meydana çıkmazdı…
Bu kavgada daha çok yolsuzluk ortaya çıkacaktır…
Bunun yolsuzluğun yargılaması acilen yapılmalıdır…
Biz,  zindandakiler için istediğimiz hakları bunlar için de isteriz…
Bir tertemiziz…
Namusluyuz…
Liderimiz Atatürk’tür…
Biz cumhuriyet aşığıyız…
Cumhuriyet ve vatan uğrunda çok şehitler verildi…
Demokratik laik üniter devlet hedefimizdir...
Cumhuriyetimizin temel ilkeleri anayasamızın ilk üç maddesindedir…
Bunu bile tartışmaya açtılar…
Faşist askerler bile o ilkelere dokunamadılar…
İlk üç madde değişiklik isteyenler hangi maddeden rahatsız oldular…
Cumhuriyetten mi?
Laiklikten mi?  Türk milletinden mi, rahatsız oldular?
En zor dönemden geçiyoruz…
Yaşam damarlarımıza bu ölçüde basılmadı…
Akılcı olmak zorundayız…
Coşkuya kapılıp akılsız hareket etmeyelim
Coşkulu,  heyecanlı ama akılcı olmalıyız…
Sandıkla gelen sandık la gitmelidir. Göndermeliyiz…
Ne çekiyorsak, başımıza darbelerden geldi…
Darbeler olmasaydı,  köklü siyasi partilerimiz olurdu…
Köklü Sivil Toplum Örgütlerimiz olurdu…
% 10 barajı olmazdı…
Faşist YÖK yönetimi olmazdı…
Mucize çözüm önermiyorum…
Çok çalışın, halkın içinde olun…
Mazeret yok…
Şikâyet yok…
Sızlananlar, söylenenler hiçbir seçimi kazanamaz…
Birlikte demokrasi ve hukuk devleti için, vatan için çalışmalıyız…
Sandığın başında durarak, sandığa sahip çıkarak, hileyi önleriz…
Sandığa sahip olamayan, devlet yönetimine heveslenemez…
Oyu çalan kadar, çaldıran da suçludur…
Demokrasi için mücadele edenler, keşke demokrasi olsaydı diyemez…
Meclise giremiyorsak…
Kahveler, meydanlar, camiler bizim…
Emeklilikler askıya alınmıştır…
Görev başına, evlatları, torunları için Atatürk’ün bize gösterdiği hedef için sahada çalışmak zorundayız…
Birleşe birleşe birleşe kazanacağız…
Dayanışma içinde olacağız…
Artık uçurumun kenarındayız…
Atatürk; “Beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir… Benim fikirlerimi anlıyor ve uygulayabiliyorsanız benimlesiniz” demektir…
Atatürk’ün Getirdiği, çağdaş rejime sahip çıkmalıyız…
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır…
Evlatlarımız ve torunlarımız için başarmalıyız…
Camiye dolar mı toplanıyor…
Nifak sokuluyor aramıza buna da izin vermeyelim...
Destek olmalıyız birebirimize...
Bölücülük yapanlara karşı ırkçılık değil, Atatürk Milliyetçili ile yanıt verelim…
Irkçılık ve bölücülüğü reddeden, Kültür ortaklığına dayanan Atatürk milliyetçiğini yaşama geçirmeliyiz…
Dinin; siyasetin malzeme yapılmasını önlemeliyiz…
Bunun yolu dini inkâr değildir…
Kucaklayıcı olmalıyız…
Cumhuriyetin kuruluş felsefesini iyi özümsemeliyiz…
ÇÖZÜMLER…
Sivil Toplum örgütleri; ÜLKE SORUNLARINI DERT EDİLMELİDİR…
ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER DE,
SİGORTASIZ İŞÇİLER DE,
SAĞLIK DESTEĞİ OLMAYAN DA, STÖ’lerinin görev alanı olmalıdır…
TÜM SİYASİ PARTİSİ ÜZERİNDE BİR KUTUP YILDIZI OLMALIYIZ…
SİVİL TOPLUMÖRGÜTLERİ; KÖKLÜ YERLEŞİK ve TABANA YAILMIŞ OLURSA; TALEP EDEBİLEN VE ÇÖZÜM ÜRETEN BİR ÖRGÜT OLUR...
TAŞERONLAŞMAYA ÇÖZÜM olunmalı…
ATANMAYAN ÖĞRETMENLERİN EMEĞİ SÖMÜRÜLEN KİTLENİN PARÇASI OLMALI…
11 MİLYON EV KADININA İSTİHDAM aranmalı…
15 MİLYON ENGELLİ için YAŞAMI KOLAYLAŞTICI ÇÖZÜM OLUŞTURULMALI…
İşte o zaman, Siyasi Partilerin de STÖ’lerinin de destekçileri alanlara sığmaz…
AMAÇ SİYASETİ ETKİLEMEK…
HALKIN İSTEKLERİNİ ALIR, ÇÖZÜMLERİ ALIR, SİYASİ MEKANIZMAYA TAŞIR…
SİYASET TE ÜLKE YÖNETİMİNE TASIR…
KATILIMCILIK BUDUR...
YÜKSELEN STÖ BUNU BAŞARIRSA;  SİYASET TE DE ETKİN OLUR…
AYNA PAYDA DA BULUŞMALIYIZ…
GEZİ SÜRECİ…
İKTİDARIN DESPOTLAŞMASINA, TOTALİTERMESİNE, İKTİDARIN YATAK ODASINA kamera sokma GİRİŞİMNE; tepki olduğu kadar, Siyasi arenada gerekli tepkinin görülmemesine de TEPKİ olarak doğmuştur…
MUHALEFET SAFLARINDA KENDİNE YER BULAMADIĞINDAN ENERJİ PATLAMASI YAŞANDI…
Gezi süreci iyi okunmalıdır…
GEZİ SÜRECİ AKABİNDE… BU EYLEME dayanarak, OY DEVŞİRME DÜŞÜNCESİ YANLIŞTIR…
GEZİCİDEN,  ADAY yapma DÜŞÜNCESİ YANLIŞTIR... .KOLAYCILIKTIR…
GEZİNİN TEMSİL ETTİĞİ TEMİZ DEĞERLERİ YOK SAYIP, KİRLETTİLMEMELİDİR…
GEZİ RUHU; YOKSULLUĞA, RÜŞVETE, YOLSUZLUĞA, AVMLERE,  TEPKİDİR…
ATATÜRK DÜŞMANLIĞINA TEPKİDİR…
SİYASİ PARTİLER ANTİDEMOKRATİKTİR…
ANTİ DEMOKRATLIĞA TEPKİDİR…
KOLAYCI ÇÖZÜM MUCİZE ÇÖZÜM YOK…
İNANDIĞIM VE DOĞRU BİLDİĞİM ÇÖZÜMLERİ İLETİRİM…
ÇALIŞMAKÇOK ÇALIŞMALIYIZ…
PROFESYONEL SİYASETÇİLERİ ARANIZDA BARINDIRMATYIN…
AMATORLERİ ORTAYA ÇIKARTIN ONLARILA YÜRÜYÜN.
HALKA İNMEK NEDEMEK… BU SÖZ YANLIŞTIR… HALKA HAKARETTİR…
DOĞRU OLAN HALKA ÇIKMAKTIR…
HALKLA BÜTÜNLEŞMELİYİZ…
YAPABİLİRİZ… GÜVENİYORUM SİZE...
BU HALK BİLİNÇLİDİR…
YAPABİLİRİZ...
BU HALK İNSAN YERİNE KONULMAK İSTİYOR...
İŞ VE AŞ VE İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYOR...
SAĞLIK HİZMETİ İSTİYOR…
KİMSEYİ KENDİMİZDEN UZAKLAŞTIRMAYALIM...
MAKARNA VE KÖMÜR DAĞITIMININ SOSYAL BİR HİZMET OLDUĞUNU UNUTMAYALIM…
SOSYAL DEVLET, ANAYASAMIZ GEREĞİDİR...
ANADOLU VE RUMELİ MÜDAFAFAİHUKUK RUHUNU CANLANDIRMALIYIZ...
HALKI ÇABAMIZA ORTAK ETMELİYİZ…
BİZİM DİNİMİZ, İNANCIMIZ MEZHEBİMİZ, FARTKLI DA OLSA BİZ TÜRK MİLLETİYİZ…
TEK KOLUZ TEK YÜREĞİZ…
UMUTSUZLUĞA YER YOK…
BİZ KAZANACAĞIZ…



Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar