7 Ağustos 2016 Pazar

302- ERZURUM KONGRESİ

ERZURUM KONGRESİ 
23 Temmuz /7 Ağustos 1919

Birinci Dünya savaşından yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu, Mondros Mütarekesiyle kayıtsız şartsız teslim olmuş ve ülke torakları işgale başlanmıştı…
Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı görevine son verilen Mustafa Kemal Paşa da, İstanbul’a dönmüş, bir süre işsiz güçsüz bir Paşa olarak kaldıktan sonra; Doğu Karadeniz Bölgesinde ortaya çıkan çetecilik faaliyetlerini önlemek ve Doğu bölgesinde terhis edilmeyen askerlerin terhisini sağlamak üzere 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilmişti…
Mustafa Kemal Paşa, 19 mayıs 1919 günü Samsun’a çıkmış ve Müfettişlik yetkisini kullanarak, İşgalcilere karşı, Türk Milletini ve Orduyu örgütlemeye başlamıştı.
Mustafa Kemal’in Amaç ve niyetini anlayan İngilizler, Geriye dönmesini sağlamaya çalışmışlarsa da başarılı olamamışlardır…
Mustafa Kemal Paşa Samsun’dan Amasya ya geçmiş; ve 21/22 haziran gecesi- İHTİLAL BİLDİRİSİ- AMASYA GENELGESİ ile MİLLİ MÜCADELENİN, AMACINI, HEDEFİNİ VE GEREKÇESİNİ ORTAYA KOYARAK MİLLİMÜCADELEYİ BAŞLATMIŞTIR…
Kongre hazırlıkları başlatılmış olan Erzurum’a Rauf Bey’le geçerek Kazım Karabekir Paşa ile buluşmuştur…
Ve Kongre başlamadan, Padişahlıkça görevden alınınca Askerlikten de istifa ederek, bir MİLLET FERDİ olarak, Milli Mücadeleyi sürdürmeye başlamıştır…
           
                        Erzurum Kongresi hazırlıklarının yapıldığı sırada, M. Kemal Paşa’nın Görevinden ve Askerlikten ayrılması, İhtilalin en BUNALIMLI anlarından birisidir.
İlk gençlik yıllarından başlayarak, sırtında üniforma taşımış, tüm görevlerinde başarıya ulaşmış, Dünya Savaşının en büyük Komutanlarından M. K. Paşa’nın birden bire askerlikten ayrılması, başlatılan Milli Hareketi tehlikeye düşürebilirdi.
O güne kadar Anadolu’daki tüm girişimlerini 9. ( Sonra da 3.) Ordu müfettişi olarak, yapmıştı; her fırsatta bu sıfatla emirler vermişti. Şimdi rütbesiz, yetkisi bulunmayan kişi, yani sivil bir vatandaş olmuştu.
                        İstanbul’dan, 15.Kolordu Komutanlığına; TUTUKLANMASI için verilen gizli emir, yürürlüğe sokulabilirdi.
İhtilal hareketi her bakımdan sönebilirdi.
Ancak öyle olmadı. Kolordu K. Kazım Karabekir Paşa; Mustafa Kemal’e “BAĞLILIĞINI” bildirince; Mustafa Kemal’in birkaç günlük karamsarlığı bitti.
            Kazım Karabekir Paşanın bu hareketi, Türk Devrimini KURTARMIŞ sayılabilir.
Ancak bu olayın en anlamlı yanı; Mustafa Kemal’in; ÖNDERLİK ve ÇEKİCİLİK özelliklerinin artık tartışılmaz duruma gelmesidir.
Daha sonra başta Ali Fuat Paşa olmak üzere tüm BİRLİK KOMUTANLARI aynı yolu tuttular.
3.Kolordu K.Alb. Selahattin emre girmedi ve İstanbul’a sığındı.
Ve Mustafa Kemal tam bir kahraman durumuna geldi.
            Erzurum Kongresi 23 Temmuz (İkinci Meşrutiyet’in ilan günü) başladı.

ERZURUM KONGRESİNDE İKİ SORUN:

1. Mustafa Kemal ve Rauf Bey; Kongreye nasıl ve hangi kimlikle katılacaklar?
Erzurum Merkez Delegelerinden, E.Binbaşı Kazım beyle Cevat (Dursunoğlu) Bey DELEGELİKTEN çekilince; yerlerine Mustafa Kemal ve Rauf bey getirildi.
Yeniden, Kazım Bey Tortumdan Cevat Bey de Pasinler’den delege seçildiler.
 2. Heyeti Temsiliye Seçimi:
M. Kemal; ”Heyeti Temsiliye’ye (temsilciler Kurulu) Başkanlığına seçilmek istiyordu. BUNDA; Hem Kurtuluş Savaşı, hem de Mustafa Kemal için; HAKLILIK-ZORUNLULUK VE GEREKLİLİK vardı.

-HAKLILIK vardı; çünkü kurtuluşu yerel ve bölgesel direnme görünümünden çıkartıp, ulusal boyutlara ulaştıracak ta ve bu bağı pekiştirecek olan da Mustafa Kemaldir. Eylemin yaratıcısı olan ve eylemin ulusal boyutlarda yürütülmesini sağlayan önder, elbette temsilciler kurulu başkanı olmalıdır.

-ZORUNLULUK vardı, çünkü; Ta başından beri, Ulusal birliği örgütlemek, eyleme ve ulusal savaşa hazırlamak için komutanlarla, tüm il ve ilçe yöneticileri ile yerel direnme örgütleri ile ilişki kuran, yazışmalar yapan; düşmanlara, Padişaha ve onun hükümetine karşı Anadolu’yu yeni bir güç olarak ortaya çıkartan MUSTAFA KEMAL’Dİ.

-GEREKLİLİK vardı, çünkü Mustafa Kemal’in Ordu Müfettişliğinden ayrılmasından, Askerlikten istifa etmesinden sonra üzerinde her hangi bir sıfat olmadan; dışarıda kalacağı bir TEMSİLCİLER KURULU adına, ulusun iradesi adına konuşabilmesi olanaksızdı. Konuşsa bile inandırıcı, güven verici, etki sağlayıcı olamazdı.
Mustafa Kemal bunu çok iyi biliyor, değerlendiriyor, onun için de Erzurum Kongresinde Temsilciler kuruluna seçilmek ve Kurulun da Başkanı olmak istiyordu.
             Erzurum kongresine; Doğu Anadolu’da ki; Erzurum, Trabzon, Van, Bitlis, Elaziz, Mardin ve Diyarbakır illerinin tümü temsil edilemedi. Elaziz, Diyarbakır ve Mardin temsilcileri Valileri izin vermediği için katılamadı.
Sivas katıldı.
Kongreye 54 delege katıldı. 17 çiftçi ve tüccar, 5 emekli subay, 4 emekli memur, 5 öğretmen, 4 gazeteci, 5 hukukçu, 2 mühendis, 1 doktor, 6 din adamı, 3 eski milletvekili, 1 eski general, 1 eski bakan. Yani çoğunluğu aydın kişilerdi.
Yani ihtilalımız, doğrudan doğruya aydınlarımızın başlattığı bir hareketti.

İLK ULUSAL KONGRE İÇİN NEDEN ERZURUM SEÇİLMİŞTİ?
1. 15. KOLORDU’NUN gücü ve Milli davaya inanmış Komutan Kazım Karabekir Paşanın varlığı.
Bu olgudan yaralanılarak, tüm yurda örnek olacak bir adım atılabilirdi.
2. Doğu Anadolu işgal edilmemişti. Ulusal eylemin örgütlenmesi güven içinde yapılabilirdi.
3. Doğu Anadolu ciddi bir tehdit altında bulunuyordu. Ermenilerin bir saldırı hazırlığı vardı. Bunun için de hazırlıklı olunmalıydı.

MUSTAFA KEMAL ERZURUM’DA İKEN GENEL DURUM:

-Kendisine inanan ve güvenenler çoğalmaktadır. Gönderdiği genelgeler olumlu karşılanmaktadır.
-Ege bölgesinde, Yunanlılar yayılmakta, halka zulüm artmaktadır.
-Güneydoğuda Milis birlikleri Fransızlarla boğuşmaktadır.
-Damat Ferit, Paris’teki Barış konferansına çağrılmış, hiçbir varlık gösterememiştir. O’nun başarısızlığı ve aşağılanması her yerde duyulmuştur.
-İngilizlere dayanılarak barış yapılamayacağı anlaşılmıştır.
-Damat Ferit Sadrazamlıktan istifa etmiştir

ERZURUM KONGRESİ KARARLARI
23 Temmuz-7 Ağustos 1919

  1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür bölünemez
2. Yabancıların her türlü işgal ve müdahalelerine karşı konulacaktır.
3. Vatanın kurtuluşunu İstanbul’daki hükümet sağlamazsa, buna karşılık geçici bir hükümet kurulacaktır.
4. Milli iradeyi egemen kılmak esastır.
5. Azınlıklara milli bütünlüğümüzü ve sosyal yapımızı bozucu haklar verilemez
6. Manda ve himaye kabul edilemez.
7. Milli meclis hemen toplanacak ve hükümet işleri meclis denetimin de yürütülecektir.
8. Milli irade, padişahı ve halifeyi de kurtaracaktır.

ERZURUM KONGRESİ ANLAMI VE ÖNEMİ:
Erzurum kongresi, daha sonraki Kongrelere, karalara,”Misak-ı Milli’ye” Milli Meclise, ve Ulusal İradenin egemen olduğu yönetim biçimine ışık tutmuş, bunların ilk ilkelerini saptayarak, yaymış ve artık yerel, bölgesel direniş örgütleri, savunma, kurtulma girişimleri dönemini geride bırakmış,”ULUSAL BİRLİĞİN ATEŞİNİ YAKMIŞTIR.”
 Artık bundan böyle ulusça kara verilecek, Ulusça ve onun seçtiği temsilcilerce alınan, kararlar uygulanacak ve ülke yönetilecektir.
ANA YURT, ANADOLU, ÜLKE, TÜRKİYE BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜNDÜR.
Rumlara Ermeniler, başkalarına ve İtilaf devletlerine verilecek bir karış toprağımız yoktur. Ulusal sınırlarımız bellidir. Diğer gelişmiş ve sanayileşmiş devletlerin güdümüne de ihtiyacımız yoktur.
Milli mücadele, Milli Kurtuluş, Milli Savaş, Yalnızca bu eylemin başlatıcısı önderi, Mustafa Kemal’in değil, TÜM USLUN DİLEĞİDİR.
Gerektiğinde yeni bir yönetim (HÜKÜMET) kurulacaktır.
Erzurum Kongresi sonucunda;
Doğu Anadolu’daki ulusal faaliyetler birleştirildi.
Doğu illerinin özellikle Ermeni saldırılarına karşı bir bütün halinde savunulması, siyasal bakımdan sağlandı.
Ayrıca; Kongre vatanın ve bağımsızlığın sonuna kadar savunulacağını her yere duyurmuş, bundan sonra toplanacak, Sivas Kongresi için daha olumlu bir hava yaratılmıştı.
97 yıl önce; ülkemizi Kurtarmak ve Yeni bir devlet kurmak için ayağa kalkanları minnet ve şükranla anıyor,  başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm yol arkadaşlarını saygı ile selamlıyorum…

Ahmet AVCI
            7 AĞUSTOS 2016
İZMİR


NOT: Erzurum’da bir anı:
7/8 Ağustos Kongrenin sona erdiği günün akşamı, Mustafa Kemal Paşa’nın, Mahzar Müfit Kansu’nun hatıra defterine yazdırdıkları:
 “Zaferden sonra; Cumhuriyet kurulacaktır. Bunu size bir sorunuz üzerine de söylemiştim.
Bu bir.
İki: Padişah ve Hanedan hakkında zamanı gelince icap eden işlem yapılacaktır.
Üç: Tesettür kalkacaktır. Dört: Fes kalkacak, Medeni Milletler gibi şapka giyilecektir.”

           






Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar