BİR AMELİYAT ÖYKÜSÜ VE
MUTLUĞUN RESMİ…
E.
Alb. Baki ÖZALP arkadaşımın 26 Ocak günü sabah 08’de ameliyat olacağı belli
idi, ameliyat öncesinde görebilmek amacıyla 06.20 de evden çıktım,
07.35’te BORNOVA ŞİFA HASTENESİN kapısında idim.
Kaldıkları
odaya ancak beş dakikada ulaştım, ama arkadaşım, ameliyat için götürülmüştü.
Baki
ile birlikte, hastane odasında sabahlayan Kıymet Hanım da yorgun ve endişeli
idi…
Kıymet
Hanımı teskin etmeye çalıştım, AMELİYATI nasıl izleyeceğimizi konuştuk ve
AMELİYAT HANE kapısına gittik…
Ameliyathane
önünde bekleyenler vardı, biz onlara katıldık.
Bir
ekranda ameliyattakilerin adları yazılı idi. Baki’nin ameliyat başlangıcı
olarak 08 yazılı idi…
İçeriden
haber almak mümkün değildi…
Bekledik…
Bekledik… Bekledik…
Ekranda:
“BAKİ ÖZALP’IN ameliyatı bitti” yazısı, saat 11.30’da görüldü…
Yoğun
bakımda olduğunu öğrendik, ama bilgi alamadık, ameliyatı yapan doktorla
görüşmemiz istendi…
Prof
Rauf Taner DİVRİK’İN Yanına gittik…
Bizi
iyi karşıladı…
Gözlerimiz
üzerinde idi…
Hoca;
kendinden emin biçimde, bizim tüm endişelerimizi giderecek açıklamalarını
yaptı:
“AMELİYAT
ÇOK İYİ GEÇTİ, ENDİŞE EDİLECEK BİR DURUM YOKTUR. HASTAMIZ DA İYİ. ŞİMDİ,
ŞÜKRETMELİSİNİZ, BİR ŞÜKÜRÜ DE ODANIZA ÇIKTIĞINIZDA YAPMALISINIZ, ÜÇÜNCÜ ŞÜKÜRÜ
DE EVİNİZE GÖTÜRDÜĞÜNÜZDE YAPARSINIZ. HASTANIZ KONTROLUMUZ ALTINDADIR. BURADA
İKİ GECE TUTMAYI DÜŞÜNÜYORUM” dedi…
Biz
de huzurla yanından çıktık…
Rahat
bir nefes almıştık…
Kıymet
Hanım odaya çıktı…
Ben
de Allah’ıma şükrederek ve derin nefesler alarak Hastane önündeki alanda yağmur
altında bir süre dolaştım…
Birkaç
eşe dosta, arkadaşa telefonla bilgi verdim…
Telefonla
görüştüğüm TUNCEL GÜLOĞLU arkadaşım hastaneye gelmek üzere olduğunu bildirince
onu bekledim ve birlikte odaya çıktık…
Kıymet
Hanımla birlikte Baki arkadaşımın YOĞUN BAKIMDAN çıkmasını bekledik…
Çıkma
gecikince TUNCEL arkadaşımla, yoğun BAKIMA gittik…
En
azından bilgi almaya çalıştık…
İlgiliyi
bulamayınca Tuncel arkadaşımı uğurladım…
Ben
yeniden açık hava yürüyüşünü sürdürdüm ve tekrar YOĞUN BAKIM yolunu tuttum…
İçeriden
“İYİ OLDUĞU HABERİ” alınca rahatladım…
Bilgiyi
Kıymet Hanıma aktardım…
Ve
yine beklemeye koyulduk…
Nihayet;
17.20 de Odaya çıkartacağı haberi geldi…
Ve
biz yine yoğun Bakım Ünitesi önüne gittik…
17.30’
da Baki arkadaşım sedye üzerinde kapıdan çıkartıldı…
Kıymet
Hanım koştu; eşinin elini tuttu…
Kıymet
Hanımın o anda gözlerindeki, ŞEVKAT VE MUTLUĞU gören gözlerimde yaşlar boşaldı…
Arkadaşım
rahattı, yoğun bakımda ahbaplar bile edinmişti…
Personel
de çok ilgili ve sevecendi…
Biz
de onlarla birlikte odaya çıktık…
Baki’yi
yatağına yerleştirdik…
Yapılacak
işleri öğrendik…
Artık
rahatlamıştık…
Kıymet
Hanım bir gün önce den yorgundu…
Refakatçi
olarak kalmak istediğimi söyledim…
Baki
de beni destekleyince GÖREV BANA KALDI…
Kıymet
Hanımı uğurladık…
Kat
hemşireleri görevi devralmıştı, onlar da görevlerini titizlikle izlediler.
Saat
20 de sıcak çorba geldi…
Sürekli
su içmesi istedi…
Ve
saat 21’de ilk yürüyüşümüzü yaptık…
Baki
arkadaşımın morali de iyi idi…
Arada
ağrısı olunca hemşire geldi ağrı kesici yaptı…
Saim
KÖOĞLU arkadaşımız ve eşi Gülsen Hanım saat 22 de ziyarete geldiler…
Bakiyle
epeyce lafladık.
Eski
günleri yâd ettik, gelecekten söz ettik…
Gece
boyunca: NABIZ, ATEŞ VE TANSİYON ÖLÇÜMLERİ YAPILDI.
TAHLİL
İÇİN KAN ALINDI…
Ciddi
bir sorun yaşamadan sabahı yaptık…
Kahvaltıdan
sonra yine yürüyüş yaptık…
Olabildiğince
rahatlamıştı…
Ameliyatı
yapan doktor geldi…
“TABLONUN
İYİ OLDUĞUNU, NORMAL GIDAYA DÖNÜLEBİLECEĞİNİ ” söyledi.
Baki
de artık rahatlamıştı…
Bir
süre sonra Eşi Kıymet Hanım, Kızı Özlem ve Torunu BAKİ geldi…
Küçük
Baki’nin dedesine sarılması görülmeye değerdi…
Ve
Küçük Baki’nin, Büyük BAKİ’YE “geçmiş olsun dedeciğim” hitabıyla sunduğu
armağan…
Küçük
Baki’nin, dalgıç dedesi için yaptığı deniz altı resmi…
Bir
anda, DEDENİN GÖZLERİ PARLADI… NEREDE İSE KALKIP TORUNUNU KUCAKLAYACAK…
“İŞTE”
dedim; “MUTLULUĞUN RESMİ…”
Abidin
DİNO mutluluğun resmini yapabilmiş miydi bilmiyorum ama Küçük Baki Dedesi için
yapmıştı…
Artık
yaşam normale dönüyordu…
Kıymet
Hanım da görevi devralmaya hazırdı…
Ben
de bu mutluluk tablosunu geride bırak huzur içinde evime yollandım…
27
OCAK 2015
Ahmet
AVCI
Not:
Neden
bu kadar uzun yazdım…
Baki
benim hem arkadaşım, hem de Can KARDEŞİM…
Bir
de; bu ameliyat kolay bir ameliyat değildi...
Dikkatim
biraz da ondandı…
1 yorum:
Büyük geçmiş olsun, en iyi dileklerimle.
Önemli olan;
"Düşmana inat, bir gün fazla yaşamak."
Sevgi ve saygılarımla.
Yorum Gönder