ATATÜRK’Ü ANLAMAK VE
ANLATMAK
Dostlarım;
Falih Rıfkı ATAY’IN “ÇANKAYA” adlı eserini yeniden okuyorum…
Atatürk’ü
gerçekten bana göre; en doğru anlatan yapıt…
Atatürk’ü
ve Devrimini, Eserlerini çok iyi bildiğimi düşünürken, bu kitabı yeniden
okuduğumda, birçok şeyi yeniden kavrar gibi oldum…
Bu
yapıtta; İnsan ATATÜRK’Ü, Asker ATATÜRK’Ü, Devlet adamı ATATÜRK’Ü çok daha iyi
anlıyorsunuz…
Ülkenin
durumunu da, toplumun durumunu da...
Ülkenin
ve Milletin nereden nereye geldiğini de...
Bakınız
yazar ne diyor:
“Herkes
gibi Atatürk’ün insanlığı iştahlardan, hırslardan, heyecanlardan, gurur ve
öfkeden, zaaf ve kuvvetlerden, iç varlığın düzlerinden, iniş ve çıkışlarından
yoğrulmuştur…
Atatürk;
ayıklayarak değil, bir tabiat parçası gibi, toplu ve tam ele alınmalıdır…”
Çankaya
Kitabından bir bölüm:
LİDER VE
ÇEVRESİ…
Onun
(ATATÜRK) herkesi fikir ve karakter değeri kadar, sınırlarına yaklaştıran,
devamlı bir telkin sanatının inceliklerini pek iyi kavrayan yaman bir
politikacı olduğu unutulmamalıdır…
Son
büyük Makedonyalı idi.
Sofrasında
bulunanlar onu kendi kafalarının iki kulağı ile dinlemişler, çok defa
yanılmışlardır…
Bir
“emir” ve “nehiy” zorbası değil de inandırıcı, bağlayıcı bir lider olmayı
istediği ve sevdiği için, bazen yorucu, pek zeki olmayanları şaşırtıcı dolaşık
yollar seçmiştir…
Atatürk’ün
davasına ölesiye bağlı, fakat içini dökmekten hiç çekinmeyen fikir
arkadaşlarından biri Recep PEKER’Dİ.
Hatıralarım
arasında şöyle bir not var:
“Adeta
şakalı bir konuşmadan sonra bahis, bilmem neden, bu korku meselesine geldi.
Atatürk,
yanında oturan Recep’e:
_”Sen
benden korkmaz mısın?” diye sordu…
Recep
güldü…
Atatürk:
- “Karşıma
geç!” dedi.
Geçti…
Atatürk:
- “Korkar
mısın, korkmaz mısın, söyle” dedi.
Recep
PEKER:
- “Hayır.
Ne senin arkadaşların korkaktırlar, ne de sen korkunçsun. Biz inanarak senin
ideallerine bağlıyız… Sen, sevilen adamsın, korkunç olamazsın” dedi.
Atatürk:
- “Gel
gene yanıma otur .” dedi.
************
İşte
lider, işte çevresi…
Elbette;
Atatürk olmak kolay değil, lider olmak da…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder