BİR HARBİYELİ’NİN 47 YILLIK HAYALİ…
1966 Yılı öğretim yılı sonunda ERZİNCAN ASKERİ
LİSESİ’Nİ bitirerek, arkadaşlarımla birlikte KARA HARP OKULU ATIŞ VE TATBİKAT
BÖLGESİ olan MENTEŞ’E gelmiştim…
Artık HARBİYELİ olmuştuk…
Yeni bir yaşam ve HEDEFLERİMİZ vardı…
Ağır ve yorucu EGİTİM VE ÖĞRETİM görüyorduk…
Kimi komutanlarımız buna; “ÇELİĞE SUYUN VERİLMESİ”
diyordu…
“SİZ BURADA KOMUTAN OLARAK, YETİŞTİRİLECEKSİNİZ.
GELECEĞİN KOMUTANLARI SİZLER OLACAKSINIZ…
HARP, SANATINI BURADA ÖĞRENECEKSİNİZ…
KOMUTAN, BİLECEK, YAPABİLECEK, YAPTIRABİLECEK,
YETENEK VE NİTELİKLERE SAHİP OLMALIDIR…” deniyordu…
Daha ilk günde maddi ve Manevi yükümlülüklerin
altına girdiğimizin farkında idik…
Menteş; genel olarak KAMP olarak anılırdı, ama;
DENİZE GİRİŞ ÇIKIŞIMIZ DA EĞİTİMİN BİR PARÇASIYDI…
Bu kamp süresinde hafta sonları da çevreye GEZİLER
DÜZENLENİRDİ…
Hem ASKERİ BİRLİKLER, HEM DE ANTİK KENTLER
TANITILIRDI…
Efes Antik Kenti, Meryemana Evi, Sart Harabeleri,
Bergama Antik Kenti anımsayabiliyorum.
Bergama Antik Kenti ASKLEPİON’nun(*) anılarımda
ayrı bir yeri var…
Asklepion gezildi… Bilgiler aktarıldı.
Çok etkilenmiştim…
Hatta duygulanmıştım…
Binlerce yıllık bir uygarlığın sahibi olmak,
Milletim adına beni de gururlandırmıştı…
Bir Harbiyeli olarak da; milletimin ve devletimin
olanaklarının kullanılarak, böylesi gezilere getirilmek MİNNET duygusu
uyandırmıştı bende…
Tüm HARBİYELİLER, AÇIKHAVA ANTİK TİYATRODA
TOPLANDIK…
Bir komutanımız, Topluca HARBİYE marşını söyletti…
Ses ve görüntü olarak, MUHTEŞEM bir tablo ortaya
çıkmıştı
HARBİYE MARŞI; bugün bile BİZLER İÇİN AYİN GİBİDİR…
Gezi işi bitince; kumanyalarımız dağıtıldı…
Bir düzen içinde yerimizi aldık. “TANRIMIZA
HAMDOLSUN MİLLETİMİZ VAROLSUN” duamızı okuyarak, kumanyamızı yedik…
Ben yemek sırasında aht ettim: YEMEK YEDİĞİM YERİ
BELİRLEYECEKTİM ve ileride çocuklarımı da buraya getirecektim…
Yıllar sonra; 1978 yılında; kızım Nilgün(7) ve
Oğlum METE HAN’I(5) aynı yere getirdim ve ASKLEPİON’U gezdirdikten sonra yemek yediğim
taşı gösterdim…
Mutluydum…
O gün torunlarımı getirmeyi doğrusu düşünmemiştim…
Zaman geçti…
Emekli oldum…
2013 yılı 29 HAZİRAN CUMARTESİ günü; torunum
İLAYDA(16) ve torunum ATA AHMET’İ(12) getirmek kısmet oldu…
Denirdi ki; İnsan Hayal ettiği müddetçe yaşarmış…
Anlıyorum ki; ANILARI YAŞATMAK DA; YAŞAMIN BİR
PARÇASIYMIŞ…
Bu hafta sonu; iki düğün vesilesiyle; MANİSA,
MENEMEN; SOMA ve Kırkağaç’ı dolaştık…
Manisa’da üç yıl İl Merkez Jandarma Bölük
Komutanlığı, Kırkağaç’ta da üç yıl Eğitim Tabur komutanlığı, İzmir’de de iki
yıl İl j. Alay Komutan yardımcılığı görevlerinde bulunmuştum…
Yol boyunca; torunlarıma anlatıp durdum…
Dilerim onlar da torunlarına anlatacak şeyler
bulurlar…
30 HAZİRAN 2013
Ahmet AVCI
(*)BERGAMA ASKLEPİON ÖREN YERİ:
Bergama Asklepion'u Eskiçağ'da Epidaurus ve
Kos'taki örneklerine eşdeğer önemde bir sağlık tedavi merkezi idi.
Pausanias'a göre Bergama'da ilk Asklepios Tapınağı
M.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısında kurulmuştu.
Sağlık tanrısı Asklepios adına M.Ö. IV. yüzyılın
ortalarında kentin oldukça dışında Geyikli Dağı'nın yamaçlarında, kuytu bir
vadi içersinde, şifa verdiğine inanılan su kaynaklarının bulunduğu düzlükte
kurulmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder