ATAMIZA HESAP GÜNÜ
Bir ülkenin onurunu, saygınlığını
koruyarak, nasıl değiştirileceğini, dönüştürüleceğini, nasıl çağdaş ve örnek
cumhuriyet haline getirilebileceğini; hem tarih yazarak hem de tarihe not
düşerek gösteren; Ülkemizin kurtarıcısı ve
Devletimizin kurucusu Atatürk’ü özlemle
anıyor ve arıyoruz.
10 Kasım 1938’de aramızdan ayrılan,
ancak Türk Milletinin gönlünde ve beyninde sonsuza değin yaşayacak olan Mustafa
Kemal Atatürk’ün kurmak istediği bir düzen vardı: biz buna “Atatürk Düzeni”
diyorduk…
Bu düzene sahip çıkanlara ve çıkacak
olanlara da Atatürkçü ya da Kemalist diyorduk…
Atatürkçülük; “Atatürk’ü anlamak ve
tamamlamaktır…”
Atatürk düzeni ise:
“Milli egemenlik ve bağımsızlığa bağlı,
aynı zamanda barışçı ve insancı, milliyetçi, halkçı, laik, demokratik
parlamenter sistemi benimsemiş, Atatürkçü özde devrimci, tüm dünya uluslarıyla
her alanda işbirliğine açık, her türlü diktayı reddeden, haklar, hürriyetler ve
kalkınma düzeni” dir.
Bugün; bu tanımı göz önüne aldığımızda,
nerede bulunduğumuzu görebiliyor muyuz?
- Milli egemenlik ve bağımsızlığa ne ölçüde
sahibiz?
- Barışçı ve insancı mıyız?
- Milliyetçi, halkçı, laik miyiz?
- Demokratik parlamenter sistem işletilebiliyor
mu?
- Atatürkçü özde devrimcilik ne âlemde!
- Tüm dünya uluslarıyla işbirliğine açık mıyız?
- Her türlü diktayı reddedebildik mi?
- Haklar ve hürriyetler ne âlemde!
- Ya kalkınma…
Bunları elbette birilerine hesap sormak
için sıralamadım…
Anımsatmak istedim yalnızca…
Hani bizler Atatürk devrimlerinin sahibi
ve bekçileriydik ya…
77 yıl sonra da olsa, atamıza; hesap
verelim istedim…
Gerçek Atatürkçülük; o’nun yaptıklarını
kabul etmek, benimsemek, koymuş olduğu ilkeler çerçevesinde yerleştirmek,
ilerletmek ve gücü yeterince, elinden geleni yapmak, gereken çabayı
harcamaktır. “atam izindeyiz” deyip, izi üzerinde, gittiği yöne “çağdaş
uygarlık” yönüne gitmektir.
Geldiği orta çağın karanlıklarına doğru
hızla yol değildir.
Saygılarımla…
Ahmet Avcı
10 Kasım 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder