METİN FEYZİOĞLU KONFERANSI:
MENEMEN DE KUBİLAY’I ANMA VE İRTİCAYI DURDURMA ETKİNLİĞİNE
KATILAN TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI METİN FEYZİ OĞLU KÜLTÜR MERKEZİNDE BİR
KONUŞMA YAPTI…
Yoğun ilgi gören ve izleyicilerin çoğunun ayakta izlediği bu
konuşma; dinleyiciler üzerinde derin
izler bıraktı…
Ben şahsen gururlandım, umutlandım, geleceğe olan güvenim arttı,
halka olan inancım büyüdü…
Bir Demokrasi ve Siyaset
şöleni izledik…
Ülkemizin yetiştirdiği bu
değerle gurur duydum…
Karşımızda tam bir bilim,
siyaset ve devlet adamı vardı…
Giderek devleşen bir HALK
ADAMI, bir bilge vardı…
Bilen, yapabilen
yaptırabilecek cesur, yiğit bir hukukçu…
İçinden geçtiğimiz bu kara ve
karanlık dönemde; Feyzioğlu gibi bir kişinin Barolar Birliği Başkanı olmasını
Ülkemiz için bir şans olduğunu değerlendiriyorum…
Bu konferansta aklımda
kalanları aşağıya alıyorum…
Saygılarımla…
Ahmet AVCI
Ben Türk Milletinin bir ferdiyim.
Görev emrimi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE
HİTABESİ’NDEN ALIYORUM…
Bu
ülkenin insanları olarak; Yabancı ideoloji ve liderlere bakmamalıyız…
Bizler
Atatürk’ün askerleriyiz...
Laikçiliği
de Milliyetçiliği de iyi biliriz ve yaşamımız pahasına koruruz...
Aziz
vatanın kaleleri zapt edilmiş olsa bile, tersanelerimize girilmiş olsa bile, küllerimizden
yeniden doğarız…
Bu millet
yok edilemez…
Umudu
yitirmeyin…
Cumhuriyet
tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturması yürütülüyor…
Ayakkabı
kutusuna dolarlarını dolduranlar, ayakkabıları Van depremzedelerine gönderseler
ya…
Yolsuzluk
dosyasının kapatılmasına izin vermeyeceğiz…
Yolsuzluğa
bulaşanların yakasını bırakmayacağız…
Mutlaka bu
millet, yolsuzlukların hesabını bağımsız ve tarafsız yargıda soracaktır…
“Suçsuzluk
karinesini” sonunda hatırladılar…
“Lekelenmeme
Hakkı’nı öğrendiler...
Ya gezi eylemlerinde yitirdiklerimizin
babası ne olacak, onun hakkı yok muydu?
Bir
başsağlığı, bir geçmiş olsun dileği bile göndermediler…
Suçlu
polise işlem yapmadılar…
Polis, Bakan
çocuklarına ulaşılınca… Polisi tarumar ettiler…
“Polisle
gurur duyan” pankart sahipleri, şimdi neredeler…
Bugün de
aynı pankartı asar mı?
Türk
Milletinin zekâsıyla alay etmesinler...
“Suçsuzluk
karinesi, savunma hakkı ve lekelenmeme hakkını” anımsamaları da önemlidir…
Yolsuzluklarının
kapatılmaması için birlikte çalışacağız…
Yargıyı
idarenin emrine veren yönetmeliğin kaldırılması için dava açtık baro olarak... .
Yargının
yargı erkine sahip çıkmalıdır…
YARGININ
İDARENİNEMRİNE GİRMESİNE İZİN VERMEMELİDİR…
YOLSUZLUKLA
MÜCADELE EDERKEN… İNSANLARIN YATAK ODALARINA KAMERA KONULMASINA KARŞIYIZ…
Siyaset
gizli kameralarla şekillendirildi…
Biz buna
karşıyız…
Birlikte
karşı koyalım…
Bize
karşı yapılan zulümleri unutmayız…
Unutmayalım…
Amma,
karşımızdakilere aynı davranışı reva görmeyeyiz…
Biz namusluyuz…
Demokrasiye
inanırız…
Yolsuzlukla
mücadele ediyor diye, aynı görevlinin;
Kardak Kahramanlarını ve terörist başını getireni zindana atışını yok
sayamayız...
“Biz kaç
kişiyiz” diyen Tuncay Özkan’ı, gerçekleri haykıran Doğu Perinçek’i, oğlunun cenazesine bile hasret kalan fatih Hilmioğlu’nu,
Üç milyon dolarla gemisiyle yurda dönen komutanın kaçma şüphesiyle zindan konmasını
yok sayamayız…
Bunları
yaşatanların bugün kahraman ilan edilmesini görmezden gelemeyiz…
Yolsuzlukla
mücadele her savcının görevidir…
A ve B seçeneğe
mahkûm değiliz…
Çıkar kavgasını
yargı üzerinden kavga yapanlar, Ülkemiz ve rejimimiz üzerinden gizli hesapları
olanlar, bizim tercihimiz olmamalarıdır…
Ya bir
yol bulacağız ya da yolu kendimiz yapacağız…
Siyaset
yargının arenasında sergilenmektedir…
Sandıktan
çıkan, sandıkla gitmelidir…
Gidecektir…
Cumhurbaşkanı
kavgası yüzünden ortaya çıkan kavganın tarafı olmayacağız…
Ama ortaya
dökülen pisliklerin takipçisi olmalıyız…
Bu kavga olmasaydı
kutudaki dolarlar meydana çıkmazdı…
Bu
kavgada daha çok yolsuzluk ortaya çıkacaktır…
Bunun yolsuzluğun
yargılaması acilen yapılmalıdır…
Biz, zindandakiler için istediğimiz hakları bunlar
için de isteriz…
Bir
tertemiziz…
Namusluyuz…
Liderimiz
Atatürk’tür…
Biz
cumhuriyet aşığıyız…
Cumhuriyet
ve vatan uğrunda çok şehitler verildi…
Demokratik
laik üniter devlet hedefimizdir...
Cumhuriyetimizin
temel ilkeleri anayasamızın ilk üç maddesindedir…
Bunu bile
tartışmaya açtılar…
Faşist
askerler bile o ilkelere dokunamadılar…
İlk üç
madde değişiklik isteyenler hangi maddeden rahatsız oldular…
Cumhuriyetten
mi?
Laiklikten
mi? Türk milletinden mi, rahatsız oldular?
En zor
dönemden geçiyoruz…
Yaşam
damarlarımıza bu ölçüde basılmadı…
Akılcı olmak
zorundayız…
Coşkuya
kapılıp akılsız hareket etmeyelim
Coşkulu, heyecanlı ama akılcı olmalıyız…
Sandıkla
gelen sandık la gitmelidir. Göndermeliyiz…
Ne
çekiyorsak, başımıza darbelerden geldi…
Darbeler
olmasaydı, köklü siyasi partilerimiz
olurdu…
Köklü
Sivil Toplum Örgütlerimiz olurdu…
% 10
barajı olmazdı…
Faşist YÖK
yönetimi olmazdı…
Mucize
çözüm önermiyorum…
Çok
çalışın, halkın içinde olun…
Mazeret
yok…
Şikâyet
yok…
Sızlananlar,
söylenenler hiçbir seçimi kazanamaz…
Birlikte
demokrasi ve hukuk devleti için, vatan için çalışmalıyız…
Sandığın
başında durarak, sandığa sahip çıkarak, hileyi önleriz…
Sandığa
sahip olamayan, devlet yönetimine heveslenemez…
Oyu çalan
kadar, çaldıran da suçludur…
Demokrasi
için mücadele edenler, keşke demokrasi olsaydı diyemez…
Meclise
giremiyorsak…
Kahveler,
meydanlar, camiler bizim…
Emeklilikler
askıya alınmıştır…
Görev başına,
evlatları, torunları için Atatürk’ün bize gösterdiği hedef için sahada çalışmak
zorundayız…
Birleşe
birleşe birleşe kazanacağız…
Dayanışma
içinde olacağız…
Artık
uçurumun kenarındayız…
Atatürk;
“Beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir… Benim fikirlerimi anlıyor ve
uygulayabiliyorsanız benimlesiniz” demektir…
Atatürk’ün
Getirdiği, çağdaş rejime sahip çıkmalıyız…
Söz
konusu vatansa gerisi teferruattır…
Evlatlarımız
ve torunlarımız için başarmalıyız…
Camiye
dolar mı toplanıyor…
Nifak
sokuluyor aramıza buna da izin vermeyelim...
Destek
olmalıyız birebirimize...
Bölücülük
yapanlara karşı ırkçılık değil, Atatürk Milliyetçili ile yanıt verelim…
Irkçılık
ve bölücülüğü reddeden, Kültür ortaklığına dayanan Atatürk milliyetçiğini yaşama
geçirmeliyiz…
Dinin; siyasetin
malzeme yapılmasını önlemeliyiz…
Bunun
yolu dini inkâr değildir…
Kucaklayıcı
olmalıyız…
Cumhuriyetin
kuruluş felsefesini iyi özümsemeliyiz…
ÇÖZÜMLER…
Sivil
Toplum örgütleri; ÜLKE SORUNLARINI DERT EDİLMELİDİR…
ATANAMAYAN
ÖĞRETMENLER DE,
SİGORTASIZ
İŞÇİLER DE,
SAĞLIK
DESTEĞİ OLMAYAN DA, STÖ’lerinin görev alanı olmalıdır…
TÜM
SİYASİ PARTİSİ ÜZERİNDE BİR KUTUP YILDIZI OLMALIYIZ…
SİVİL
TOPLUMÖRGÜTLERİ; KÖKLÜ YERLEŞİK ve TABANA YAILMIŞ OLURSA; TALEP EDEBİLEN VE
ÇÖZÜM ÜRETEN BİR ÖRGÜT OLUR...
TAŞERONLAŞMAYA
ÇÖZÜM olunmalı…
ATANMAYAN
ÖĞRETMENLERİN EMEĞİ SÖMÜRÜLEN KİTLENİN PARÇASI OLMALI…
11 MİLYON
EV KADININA İSTİHDAM aranmalı…
15 MİLYON
ENGELLİ için YAŞAMI KOLAYLAŞTICI ÇÖZÜM OLUŞTURULMALI…
İşte o
zaman, Siyasi Partilerin de STÖ’lerinin de destekçileri alanlara sığmaz…
AMAÇ
SİYASETİ ETKİLEMEK…
HALKIN
İSTEKLERİNİ ALIR, ÇÖZÜMLERİ ALIR, SİYASİ MEKANIZMAYA TAŞIR…
SİYASET
TE ÜLKE YÖNETİMİNE TASIR…
KATILIMCILIK
BUDUR...
YÜKSELEN
STÖ BUNU BAŞARIRSA; SİYASET TE DE ETKİN
OLUR…
AYNA
PAYDA DA BULUŞMALIYIZ…
GEZİ
SÜRECİ…
İKTİDARIN
DESPOTLAŞMASINA, TOTALİTERMESİNE, İKTİDARIN YATAK ODASINA kamera sokma
GİRİŞİMNE; tepki olduğu kadar, Siyasi arenada gerekli tepkinin görülmemesine de
TEPKİ olarak doğmuştur…
MUHALEFET
SAFLARINDA KENDİNE YER BULAMADIĞINDAN ENERJİ PATLAMASI YAŞANDI…
Gezi
süreci iyi okunmalıdır…
GEZİ
SÜRECİ AKABİNDE… BU EYLEME dayanarak, OY DEVŞİRME DÜŞÜNCESİ YANLIŞTIR…
GEZİCİDEN, ADAY yapma DÜŞÜNCESİ YANLIŞTIR... .KOLAYCILIKTIR…
GEZİNİN
TEMSİL ETTİĞİ TEMİZ DEĞERLERİ YOK SAYIP, KİRLETTİLMEMELİDİR…
GEZİ
RUHU; YOKSULLUĞA, RÜŞVETE, YOLSUZLUĞA, AVMLERE,
TEPKİDİR…
ATATÜRK
DÜŞMANLIĞINA TEPKİDİR…
SİYASİ
PARTİLER ANTİDEMOKRATİKTİR…
ANTİ
DEMOKRATLIĞA TEPKİDİR…
KOLAYCI
ÇÖZÜM MUCİZE ÇÖZÜM YOK…
İNANDIĞIM
VE DOĞRU BİLDİĞİM ÇÖZÜMLERİ İLETİRİM…
ÇALIŞMAKÇOK
ÇALIŞMALIYIZ…
PROFESYONEL
SİYASETÇİLERİ ARANIZDA BARINDIRMATYIN…
AMATORLERİ
ORTAYA ÇIKARTIN ONLARILA YÜRÜYÜN.
HALKA
İNMEK NEDEMEK… BU SÖZ YANLIŞTIR… HALKA HAKARETTİR…
DOĞRU
OLAN HALKA ÇIKMAKTIR…
HALKLA
BÜTÜNLEŞMELİYİZ…
YAPABİLİRİZ…
GÜVENİYORUM SİZE...
BU HALK
BİLİNÇLİDİR…
YAPABİLİRİZ...
BU HALK
İNSAN YERİNE KONULMAK İSTİYOR...
İŞ VE AŞ
VE İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYOR...
SAĞLIK
HİZMETİ İSTİYOR…
KİMSEYİ
KENDİMİZDEN UZAKLAŞTIRMAYALIM...
MAKARNA
VE KÖMÜR DAĞITIMININ SOSYAL BİR HİZMET OLDUĞUNU UNUTMAYALIM…
SOSYAL
DEVLET, ANAYASAMIZ GEREĞİDİR...
ANADOLU
VE RUMELİ MÜDAFAFAİHUKUK RUHUNU CANLANDIRMALIYIZ...
HALKI
ÇABAMIZA ORTAK ETMELİYİZ…
BİZİM DİNİMİZ,
İNANCIMIZ MEZHEBİMİZ, FARTKLI DA OLSA BİZ TÜRK MİLLETİYİZ…
TEK KOLUZ
TEK YÜREĞİZ…
UMUTSUZLUĞA
YER YOK…
BİZ
KAZANACAĞIZ…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder