28 Ocak 2014 Salı

226- MUSTAFA BALBAY- ATİLLA SERTEL

MUSTAFA BALBAY- ATİLLA SERTEL
UĞUR MUMCU ANMA PANELİ

İzmir- NARLIDERE Belediye Başkanlığınca; ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI ETKİNLİĞİ OLARAK; düzenlenen UĞURMUMCU ANMA PANELİ 28 Ocak günü ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE gerçekleştirildi…
Panele Türkiye Gazeteciler Federasyonu genel Başkanı Atilla SERTEL ve CHP İZMİR Millet Vekili Mustafa BALBAY katıldılar…
Panele ilgi yoğundu…
Bin kişilik salon yetersiz kalmıştı… Coşkun bir izleyici kitlesi vardı…
Silivri YOLCULUĞUNDAN tanıdığım çok dostumu da gördüm salonda…
Anlatılanları özetle aktarmaya çalışacağım:

İlk Sözü Atilla SERTEL aldı…
“Bakırçay Havzasını dün BALBAY’LA birlikte dolaştık. Yoğun ilgi ve sevgi gördük…
Türkiye gelişiyor ve değişiyor.
Mustafa Balbay büyük bedel ödedi…
İzmir’de de büyük coşku yaşadık…
Mustafa’yı Silivri’de de görürdüm… Çektiği acıları yakından bilenlerdenim…
Mustafa’yı kurtardık, sıra diğer aydınlarımızda ve Komutanlarımızda…
Onları da çıkartacağız…
Ama siz de yepyeni bir iktidar çıkartacaksınız…
Uğur Mumcu: gazeteciyi şöyle tanımlamıştır: ‘Haber ve bilgi kaynağına en kolay ulaşan ve okuruyla paylaşandır…’
Yani yalaka ve yandaş değildir…
Sır, haber ve bilgi kaynağını gizleyebilen iktidara gerektiğinde direnen kişidir…
Gazeteci; mabeyin kâtibi olmaz… Köşk’e tutanak taşımaz…
Soytarılık, yalakalık yapmaz… İş takip etmez…
Uğur MUMCU da Mustafa BALBAY da bu tanımlara uygun gazetecilerdir…
Ülkemizde; namusluların tüm kazanımları, din de alet ederek,  hırsızlara peşkeş çekilmiştir…
Önümüzdeki seçim, ‘NAMUSLULARLA NAMUSSUZLARIN’ seçimi olacaktır…
Seçim; Halkla, hırsızların arasında olacaktır…
Balbay, size bu konuları daha iyi anlatacaktır…”

MUSTAFA BALBAY:
“Dostlarım;
Atilla SERTEL arkadaşımdır, sıkça SİLİVRİY’E ziyaretime gerilirdi…
Demir parmaklıların arkasındaki kısa ve anlamlı sohbetlerimizde; hep,
Bu anı hayal ederdik…
Bu salonlara gelip güzel insanlarla kucaklaşmak…
‘Sosyal aşkım’ olarak görüyordum bu salonları…
“Buluşacağımız güzel günün özlemini” hep vurgulamıştım mektuplarımda…
Salona gelişte gözü yaşlı dostlarımı gördüm…
Çok acılar çektik, çok bekledik…
Dostlarım,
Zafer ve sevinç gözyaşları yakındır…
Karamsar olmayacağız… Umutluyuz…
Sizlerle birlikte olmak benim için mutluluktur…
Bölünmeyeceğiz…
Ben Silivri’de ayrılık için değil, birlik için yattım…
Bu hafta ADALET VE DEMOKRASİ haftası…
Ne yazık ki; ülkemizde, ikisi de yok…
UĞUR MUMCU 24 yıl önce aramızdan ayrıldı…
Unutmadık… Yaşatacağız…
Tüm demokrasi şehitlerimizi unutmayacağız…
Onlara olan borcumuzu; onların düşüncelerini iktidara taşıyarak, ödeyebiliriz…
Önümüzde üç seçim var…
Dikkatli olmak zorundayız…
Bu seçimler, kader seçimidir…
21. Yüzyıl hedefi, bu seçimlerle belirginleşecektir…
AKP iktidarının son kullanma tarihi dolmuştur…
Son kullanma tarihinin- ömrünün- dolmuş olması AKP’nin gidip, CHP’nin iktidara geleceği anlamını taşımaz…
AKP kadrolarından oluşturulan yeni bir parti kurulabilir…
Partinin başına da GÜL gibi bir lider getirilerek, iktidar yolu arayabilirler…
“Biz CHP olarak, ülkeyi daha iyi yönetiriz…”
“İktidara geleceğiz” iddiasını ortaya koymalıyız…
Bir umut yaratmalıyız…
Bizde de dünyada iktidara gelenler, hep yeni umutlar yaratmışlardır…
CHP, demokrasiyi getiren büyük bir partidir…
Aydın il müfettişi Adnan MENDERES, Demokrat Parti’yi kurdu ve “YETER SÖZ MİLLETİNDİR’ sloganıyla Seçmedi yanına aldı… Yeni bir umuttu… %58 oy aldı…
ADALET PARTİSİ: DEMİREL; ‘BÜYÜK TÜRKİYE’ kuracağım dedi…
Ecevit: ‘NE EZİLEN EZEN HALKÇA DÜZEN DEDİ… TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN’ dedi %42 oy aldı… Bir umut yaratmıştı…
12 Eylül Darbesi… Merkez sağı kolladı…
‘Merkez Sağ’ düşünceyi iktidarda tutarken; Solu ezdi…
Özal; ‘HER EĞİLİMİ İÇİNE ALDI, ÇAĞ ATLAYACAĞIZ’ sözü ile umut yarattı…
ANAP- Doğruyol, CHP- DSP KAVGASI, AKP iktidarına yol açtı…
AKP, tarikat ve cemaat işbirliği ile geldiği iktidarında dini de siyasete alet ederek, iktidarını sürdürmüştür…
AKP, cemaatle iktidarı paylaştılar, çıkar kavgası başlayınca da; birbirlerini PAYLAMAYA başladılar…
Bu kavgada biz TARF olamayacağız...
Gerekli olan iki tarafın da BERTARAF edilmesidir…
Sokakta, halkta bir iktidar arayışı var…
CHP iktidar adresi olmalıdır…
Bir umut yaratılmalıdır…
‘Durmak yok yola- yolmaya- devam’ edenlerin karşısına projelerle umutlarla çıkmalıyız...
Bunların ki kardeşlik değil… ‘KĂR’DEŞLİK…
Bunlar ‘İSTİFA’ olgusunu bile ‘istifade etme’ olgusuna çevirmeye çalıştılar…
‘Hırsızlık, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma’ suçları bu dönemde, iktidarın iliklerine kadar işlemiştir… Nerede ise iktidarın koruması ve kollaması altına girmiştir…
Ancak; bu olgular, iktidarı değişmeye yetmez…
Ben cezaevinde; kin nefret değil, gelecek biriktirdim…
Ülke tarihini okuyarak, ufkumu geliştirdim…
Bu salona; beş yıl bir saat geçirerek geldim…
Şimdi zaman yetmiyor…
Hafta da 1000 sayfa kitap okurdum…
49 gündür özgürüm, 48 sayfa okuyamadım…
4 kitap okudum demir parmaklıklar ardında…
Sizlere de öneririm…
Cezaevinde ana işim kitap okumaktı…
Başkaları gibi, MEYDAN OKUMAK, ya da BİLDİĞİNİ OKUMAK, bizim işimiz değildir…
Birinci kitap: Firdevsi’nin ŞEHNAMESİ…
Bizler, tarih yapmışız ama tarih yazmamışız…
Firdevsi, Fars yazarı ama; daha çok Türkleri yazmış…
İkinci Kitap; Mevlana’nın Mesnevisi…
Mevlana; aşk kadar toplumu ve insanı da anlatmış…
Üçüncü Kitap; YUNUS EMRE DİVANI…
Erdoğan; Mısırın Yusuf Medresesi’nden mezun ise ben de Yunus Emre Medresesi mezunuyum…
Dördüncü kitap, Hacıbektaş Veli’nin MAKALAT’I
Atatürk’ün; ‘TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMELİ KÜLTÜRDÜR’ sözü; bu kitaplardan sonra gözümde daha bir anlam kazandı…
Bu kitaplar bizim kültürümüzün temelidir…
13. Yüzyıl kültürü… Günümüzün kültürünün izlerini o yüzyılda da görüyoruz…
Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN vurguladığı kültür; güncel kültür değil Anadolu’nun kültürüdür…
13.Yüzyıl muhteşem yüzyıldır… Muhteşem olan Süleyman değil…
Anlatılan, Anadolu kardeşliğidir…
Önceki kültürden de etkilenerek bu ülkeye sahip çıkmışız..
Ortak kültür oluşturmuşuz..
Bugün de bu kültür günceldir…
Kültürün özü İNSANDIR…
Mevlana… Hacı Bektaş, Yunus EMRE Anadolu insanının kültürünü anlayışını günümüze taşımıştır…
Zihinsel, kalpsel bölünmelere karşı çıkıp kendi kültürümüzle bütünlüğün yolunu bulmalıyız…
Aydınlık yakındır…
Işığın ucunu da, kara bulutları dağıtacak rüzgârı da görüyorum…
O rüzgâr sizlersiniz…
O rüzgâr duyarlı Türk seçmenidir…
Birlikte bu karanlığı yırtıp atacağız…

28 OCAK 2014
Ahmet AVCI




Hiç yorum yok:

Blog Arşivi

Katkıda bulunanlar