MUSTAFA
BALBAY- ATİLLA SERTEL
UĞUR
MUMCU ANMA PANELİ
İzmir-
NARLIDERE Belediye Başkanlığınca; ADALET VE DEMOKRASİ HAFTASI ETKİNLİĞİ OLARAK;
düzenlenen UĞURMUMCU ANMA PANELİ 28 Ocak günü ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE
gerçekleştirildi…
Panele
Türkiye Gazeteciler Federasyonu genel Başkanı Atilla SERTEL ve CHP İZMİR Millet
Vekili Mustafa BALBAY katıldılar…
Panele
ilgi yoğundu…
Bin
kişilik salon yetersiz kalmıştı… Coşkun bir izleyici kitlesi vardı…
Silivri
YOLCULUĞUNDAN tanıdığım çok dostumu da gördüm salonda…
Anlatılanları
özetle aktarmaya çalışacağım:
İlk
Sözü Atilla SERTEL aldı…
“Bakırçay
Havzasını dün BALBAY’LA birlikte dolaştık. Yoğun ilgi ve sevgi gördük…
Türkiye
gelişiyor ve değişiyor.
Mustafa
Balbay büyük bedel ödedi…
İzmir’de
de büyük coşku yaşadık…
Mustafa’yı
Silivri’de de görürdüm… Çektiği acıları yakından bilenlerdenim…
Mustafa’yı
kurtardık, sıra diğer aydınlarımızda ve Komutanlarımızda…
Onları
da çıkartacağız…
Ama
siz de yepyeni bir iktidar çıkartacaksınız…
Uğur
Mumcu: gazeteciyi şöyle tanımlamıştır: ‘Haber ve bilgi kaynağına en kolay
ulaşan ve okuruyla paylaşandır…’
Yani
yalaka ve yandaş değildir…
Sır,
haber ve bilgi kaynağını gizleyebilen iktidara gerektiğinde direnen kişidir…
Gazeteci;
mabeyin kâtibi olmaz… Köşk’e tutanak taşımaz…
Soytarılık,
yalakalık yapmaz… İş takip etmez…
Uğur
MUMCU da Mustafa BALBAY da bu tanımlara uygun gazetecilerdir…
Ülkemizde;
namusluların tüm kazanımları, din de alet ederek, hırsızlara peşkeş çekilmiştir…
Önümüzdeki
seçim, ‘NAMUSLULARLA NAMUSSUZLARIN’ seçimi olacaktır…
Seçim;
Halkla, hırsızların arasında olacaktır…
Balbay,
size bu konuları daha iyi anlatacaktır…”
MUSTAFA
BALBAY:
“Dostlarım;
Atilla
SERTEL arkadaşımdır, sıkça SİLİVRİY’E ziyaretime gerilirdi…
Demir
parmaklıların arkasındaki kısa ve anlamlı sohbetlerimizde; hep,
Bu
anı hayal ederdik…
Bu
salonlara gelip güzel insanlarla kucaklaşmak…
‘Sosyal
aşkım’ olarak görüyordum bu salonları…
“Buluşacağımız
güzel günün özlemini” hep vurgulamıştım mektuplarımda…
Salona
gelişte gözü yaşlı dostlarımı gördüm…
Çok
acılar çektik, çok bekledik…
Dostlarım,
Zafer
ve sevinç gözyaşları yakındır…
Karamsar
olmayacağız… Umutluyuz…
Sizlerle
birlikte olmak benim için mutluluktur…
Bölünmeyeceğiz…
Ben
Silivri’de ayrılık için değil, birlik için yattım…
Bu
hafta ADALET VE DEMOKRASİ haftası…
Ne
yazık ki; ülkemizde, ikisi de yok…
UĞUR
MUMCU 24 yıl önce aramızdan ayrıldı…
Unutmadık…
Yaşatacağız…
Tüm
demokrasi şehitlerimizi unutmayacağız…
Onlara
olan borcumuzu; onların düşüncelerini iktidara taşıyarak, ödeyebiliriz…
Önümüzde
üç seçim var…
Dikkatli
olmak zorundayız…
Bu
seçimler, kader seçimidir…
21.
Yüzyıl hedefi, bu seçimlerle belirginleşecektir…
AKP
iktidarının son kullanma tarihi dolmuştur…
Son
kullanma tarihinin- ömrünün- dolmuş olması AKP’nin gidip, CHP’nin iktidara geleceği
anlamını taşımaz…
AKP
kadrolarından oluşturulan yeni bir parti kurulabilir…
Partinin
başına da GÜL gibi bir lider getirilerek, iktidar yolu arayabilirler…
“Biz
CHP olarak, ülkeyi daha iyi yönetiriz…”
“İktidara
geleceğiz” iddiasını ortaya koymalıyız…
Bir
umut yaratmalıyız…
Bizde
de dünyada iktidara gelenler, hep yeni umutlar yaratmışlardır…
CHP,
demokrasiyi getiren büyük bir partidir…
Aydın
il müfettişi Adnan MENDERES, Demokrat Parti’yi kurdu ve “YETER SÖZ MİLLETİNDİR’
sloganıyla Seçmedi yanına aldı… Yeni bir umuttu… %58 oy aldı…
ADALET PARTİSİ: DEMİREL; ‘BÜYÜK TÜRKİYE’
kuracağım dedi…
Ecevit:
‘NE EZİLEN EZEN HALKÇA DÜZEN DEDİ… TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN’ dedi %42 oy
aldı… Bir umut yaratmıştı…
12
Eylül Darbesi… Merkez sağı kolladı…
‘Merkez
Sağ’ düşünceyi iktidarda tutarken; Solu ezdi…
Özal;
‘HER EĞİLİMİ İÇİNE ALDI, ÇAĞ ATLAYACAĞIZ’ sözü ile umut yarattı…
ANAP-
Doğruyol, CHP- DSP KAVGASI, AKP iktidarına yol açtı…
AKP,
tarikat ve cemaat işbirliği ile geldiği iktidarında dini de siyasete alet
ederek, iktidarını sürdürmüştür…
AKP,
cemaatle iktidarı paylaştılar, çıkar kavgası başlayınca da; birbirlerini PAYLAMAYA
başladılar…
Bu
kavgada biz TARF olamayacağız...
Gerekli
olan iki tarafın da BERTARAF edilmesidir…
Sokakta,
halkta bir iktidar arayışı var…
CHP
iktidar adresi olmalıdır…
Bir
umut yaratılmalıdır…
‘Durmak
yok yola- yolmaya- devam’ edenlerin karşısına projelerle umutlarla çıkmalıyız...
Bunların
ki kardeşlik değil… ‘KĂR’DEŞLİK…
Bunlar
‘İSTİFA’ olgusunu bile ‘istifade etme’ olgusuna çevirmeye çalıştılar…
‘Hırsızlık,
yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma’ suçları bu dönemde, iktidarın iliklerine
kadar işlemiştir… Nerede ise iktidarın koruması ve kollaması altına girmiştir…
Ancak;
bu olgular, iktidarı değişmeye yetmez…
Ben
cezaevinde; kin nefret değil, gelecek biriktirdim…
Ülke
tarihini okuyarak, ufkumu geliştirdim…
Bu
salona; beş yıl bir saat geçirerek geldim…
Şimdi
zaman yetmiyor…
Hafta
da 1000 sayfa kitap okurdum…
49
gündür özgürüm, 48 sayfa okuyamadım…
4
kitap okudum demir parmaklıklar ardında…
Sizlere
de öneririm…
Cezaevinde
ana işim kitap okumaktı…
Başkaları
gibi, MEYDAN OKUMAK, ya da BİLDİĞİNİ OKUMAK, bizim işimiz değildir…
Birinci
kitap: Firdevsi’nin ŞEHNAMESİ…
Bizler,
tarih yapmışız ama tarih yazmamışız…
Firdevsi,
Fars yazarı ama; daha çok Türkleri yazmış…
İkinci
Kitap; Mevlana’nın Mesnevisi…
Mevlana;
aşk kadar toplumu ve insanı da anlatmış…
Üçüncü
Kitap; YUNUS EMRE DİVANI…
Erdoğan;
Mısırın Yusuf Medresesi’nden mezun ise ben de Yunus Emre Medresesi mezunuyum…
Dördüncü
kitap, Hacıbektaş Veli’nin MAKALAT’I
Atatürk’ün;
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMELİ KÜLTÜRDÜR’ sözü; bu kitaplardan sonra gözümde
daha bir anlam kazandı…
Bu
kitaplar bizim kültürümüzün temelidir…
13.
Yüzyıl kültürü… Günümüzün kültürünün izlerini o yüzyılda da görüyoruz…
Mustafa
Kemal ATATÜRK’ÜN vurguladığı kültür; güncel kültür değil Anadolu’nun
kültürüdür…
13.Yüzyıl
muhteşem yüzyıldır… Muhteşem olan Süleyman değil…
Anlatılan,
Anadolu kardeşliğidir…
Önceki
kültürden de etkilenerek bu ülkeye sahip çıkmışız..
Ortak
kültür oluşturmuşuz..
Bugün
de bu kültür günceldir…
Kültürün
özü İNSANDIR…
Mevlana…
Hacı Bektaş, Yunus EMRE Anadolu insanının kültürünü anlayışını günümüze
taşımıştır…
Zihinsel,
kalpsel bölünmelere karşı çıkıp kendi kültürümüzle bütünlüğün yolunu
bulmalıyız…
Aydınlık
yakındır…
Işığın
ucunu da, kara bulutları dağıtacak rüzgârı da görüyorum…
O
rüzgâr sizlersiniz…
O
rüzgâr duyarlı Türk seçmenidir…
Birlikte
bu karanlığı yırtıp atacağız…
28
OCAK 2014
Ahmet
AVCI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder